TBMM Dilekçe Komisyonu'na gelen mektuplar zaman zaman kamuoyuna açıklanır.
Bunları yazanlar ne kadar çaresizse, okuyanlar da bu çaresizliklere gülmeye öylesine hazırdır. Basına son yansıyan bazı dilekçelerde şunlar varmış: İtaat etmeyen karısından şikayet / Evinde kalan damadın tahliyesi talebi / Kendisine iş bulunmadığı takdirde Türk vatandaşlığından çıkmak istemesi talebi / 1741'den itibaren sülalesi hakkında bilgi talebi / Hayatını düğünlerde klarnet çalarak kazandığı ve dişlerinin olmaması nedeniyle sanatını icra edemediğinden, dişlerinin yaptırılması talebi / Teravih, yatsı, cuma ve bayram namazlarının okullarda uygulanan çifte tedrisat sisteminde olduğu gibi cemaatin bölünerek iki defada kıldırılması talebi.
Bilirsiniz bir de Anıtkabir defterine yazılan şikayetler ve dertler vardır.
Örneğin 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesi ertesinde, 26 Haziran'da Anıtkabir'i ziyaret eden Orgeneral Cemal Gürsel, devirdiği Demokrat Partilileri Atatürk'e şöyle şikayet etmemiş miydi:
- Büyük atam sana iman etmeye geldik. seni inkar eden ve sahte bir Bağlılıkla milleti aldatan yalancılar mürailer (ikiyüzlüler) deyil izinde azimle yürüyen bu uğurda her şeyi Fedaya hazır evlatların olarak geldik. sana ebedi minnet ve şükran.