Türkiye çelişkilerin ülkesi.
Kaç gündür hepimiz Malatya Çocuk Yuvası'nda dayak yiyen bebelerin görüntülerine bakıp, eziliyor, perişan oluyoruz.
Aynı sırada vefat eden Gazinocular Kralı Fahrettin Aslan'dan çeşitli dönemlerde dayak yemiş ünlü sanatçılar da "Ama o bizi iyiliğimiz için dövmüştü" diye açıklamalar yapıyorlar.
Evinde, okulda, askerde, işinde, sokakta dayak yemiş insanların, çocukların yuvada dayak yemesi karşısında böylesine perişan olması, herhalde sosyopsikolojik bir boşalma olayı.
Ama burası böyle işte.
Şamdan'da İstanbullu hanımların Ramazan dolayısıyla Ankara'yı ziyaretleri fotoğraflanmıştı.
Bu şık hanımlar önce bir otelin lokantasında iftar yapmışlar. Onları ağırlayan hanımın dağıttığı belli olan dantel başörtüleri ile iftar sofrasında oruçlarını açıyorlardı.
Sonra Anıt Kabir'i ziyaret edip, merdivenlerde hatıra fotoğrafı çektirmişler. Hepsinin başı açıktı.
Adı üstünde burası bir "Kabir", yani mezar.
Eğer bu hanımlar iftar sofrasında başlarını örtecek kadar muhafazakarlarsa, mezar ziyaretinde baş örtmek daha büyük bir gerek değil midir?
Aslında bu iftarlar çığırından çıkmadı mı?
Amaç muhafazakar ve hatta mukaddesatçı iktidar kadrolarına hoş görünmekse, iktidarın lideri Allah'ın günü gecekondu mahallelerinde fakir evine girip iftar yapıyor. Bizimkiler ne kadar lüks ve monden mekan varsa, oralarda iftar resepsiyonu veriyorlar. İftarlarda bir disk jokeyler eksik.
Ama burası böyle işte.
Bizimkiler "Şeriat geliyor" diye durumdan vazife çıkartanlarla birlikte 10'uncu Yıl Marşı söyleyip demokrasinin cenaze törenlerinde şenlik yaparlar. Atatürk'ün "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir" sözünü dini inançlara karşı tez olarak sunarlar. Sonra da gidip fal baktırırlar, kurşun dökerler, yatırlara bez bağlarlar.
Bugün Cumhuriyet Bayramı. Yakın tarihimizin en önemli olayının, son devletimizin kuruluşunun yıldönümü bugün.
Bilinçli bir insan böyle bir günü, aynı toprakta yaşayan, aynı kaderi paylaşan insanlara karşı sanki nispet eder gibi "Bu bizim bayramımız, sizin bayramınız değil" dercesine kutlamaya kalkar mı?
Devlet sorumluluğu taşıyan bir insan, Cumhuriyet Bayramı kutlamasını vesile edip Cumhuriyet'i demokrasinin anti teziymiş gibi algılanacak davranışları sergiler mi hiç?
Ama burası böyle işte. Burası Ortadoğu.
Bakın Barzani'ye. Bush'un yanında peşmerge elbisesi giyiyor. Rice'ın yanında takım elbiseli kravatlı oluyor. Neticede Kuzey Irak'la aramızda doğada bulunmayan ve sadece siyasi haritalarda görülen bir sınır çizgisi var. Coğrafya da, gelenekler de, siyasal davranışlar da aynı.
Hepimiz Osmanlı'yız neticede.
Cumhuriyet bayramımız kutlu olsun.