Recep Tayyip Erdoğan da, AK Parti iktidarı da, kendilerinden beklenen davranışları sergilemedikleri için, iç ve dış öfkelerin odağında bulunuyorlar.
Madem "Milli Görüş" kökeninden geliyorlar, buna uygun davranmaları gerekmez miydi?
Ne demek "İlle de Avrupa Birliği üyesi olacağız" diye ısrar etmek?
"Bize İslam Birliği yeter" demeleri gerekirdi. Ne demek "İlle de özelleştirmeleri yapacağız, mutlaka yabancı sermayeyi getireceğiz" demek?
"Batı Kulübü bizi sömürmek istiyor" diyebilirler, kamuya "Makine yapan makine fabrikalarını"nın temellerini attırabilirlerdi.
Başka işleri yokmuş gibi 60 yıllık "Kıbrıs Sorunu"na çözüm aramak onlara mı düşmüştü? "Milli davalar stoku"nu eritmek onların işi miydi?
Yok efendim "Kürt Sorunu" varmış, "Ermeni Konferansı" toplanmalıymış.
Hem Amerika ile, hem İsrail'le, hem de Avrupa ile aynı anda iyi ilişkiler kurmak, kabul edilebilir bir davranış mı yani?
Hele YTL'nin değerini koruyabilmek, enflasyonu düşürmek, ihracatı artırmak...
Neden her gün türban kavgası yapmıyorlar yani?
Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti iktidarı ezberi bozdukları için, ağızlarıyla kuş tutsalar bile ne Türkiye'deki, ne de Avrupa Birliği'ndeki statüko bekçileri onları affedebilir.
"Batıcılık" onlara mı kalmıştı ki? Toplumda işbölümleri vardır. Kendilerine "İlerici" diyenler Avrupa'ya, Amerika'ya yakın olur.
Türkiye'de özgürlükleri, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını "İlericiler" ister.
Acaba Tayyip Erdoğan ve arkadaşları gerçekten takiyye mi yaptılar? Ama bunu Milli Görüşçü eski arkadaşlarını aldatmak için mi yaptılar? Yoksa "Asıl ilericiler" bunlar mıydı ve 28 Şubatçılar bunları iktidar yapmak için mi Erbakan'ın partisini kapattırdılar?
Çözmesi ne kadar zor bir bilmece bu. Avrupa'nın statükocuları ve yabancı düşmanı şoven politikacıları Türkiye'ye AB'nin kapılarını açsalar ve o anda Erdoğan "Biz AB'ye karşıyız" dese işler ne kadar kolaylaşacak mesela.
Ne kadersiz ülkeyiz. Turgut Özal da böyle kafamızı karıştırmamış mıydı?
Turizm hamlesi, ihracat hamlesi, iletişim hamlesi yapıp, "Takunyalı" olduğunu unutturmaya çalışmamış mıydı? Ceza Yasası'ndaki 141-142'nci maddeleri kaldırıp solcuların kafasını karıştırmamış mıydı?
Belli ki bunlar da böyle.
Ne demek efendim hem "Yahudi Sermayesi"ni, hem "Arap Sermayesi"ni aynı anda ülkeye davet etmek?
Türkiye'yi dünyaya açmak bunlara mı kalmış? Neden "Galata camisi" yerine "Galataport" yapmaya çalışıyorlar anlamak mümkün değil açıkçası.
Bu memlekette ilerici olmanın da tadı kaçtı bunların yüzünden.
Sonunda başörtülülerin eğitim haklarını da ilericiler mi savunmak zorunda kalacak bu durumda? Yeter artık. Bunlar gerçekten ileri gidiyorlar.