Ermeni Konferansı'nı durduran İstanbul 4. İdare Mahkemesi şu sorulara cevap bulamamış:
- Bu konferansta kimler konuşacak, bunlar hangi kıstaslara göre belirlendi?
- Bu konferansa farklı görüş sahiplerinin katılımına imkân tanındı mı?
- Bu konferansın ulaşım, konaklama giderlerini kimler karşılıyor?
Bu durumda bizim de cevap aramamız gereken sorular var gündemde:
- Üniversitelerde düzenlenen toplantılara katılanlar ve tartışılacak konular, önceden idare mahkemelerine bildirilmeli midir?
- Bir ülkede mahkemelerin varlığı, adaletin de var olduğunun kanıtı mıdır, yoksa mahkemeler adaletin var olması için bir şans mı yaratır?
- "Hukukun üstünlüğü" kavramı ile, mahkemelerin evrensel hukuk ilkelerinin de üstünde olması ilkesi mi ifade edilmiştir?
- Konferanslarda ve tartışmalarda açıklanacak düşünceler ve konuşacak kişiler mahkemeler tarafından önceden onaylanacağına göre, askeri rejimlerin, sivil demokratik dönemlerden ne farkı vardır?
- 1915'ten 90 yıl sonra Türkiye'de Ermeni Sorunu'nun tartışılması mahkeme kararı ile yasaklanabiliyorsa, dünyada Türkiye aleyhinde kampanya yapan Ermeni diasporasının, kendilerini haklı göstermek için fazla çaba harcamalarına gerek var mıdır?
- 3 Ekim'de başlayacak TürkiyeAB üyelik müzakerelerini sabote etmek için, Almanya'da Merkel ve Fransa'da Sarkozy, İdare Mahkemesi'nin kararından daha etkili bir araç bulabilirler miydi?
- Bir bilgi yarışmasında "Çağdaş, uygar, demokratik, üniversitelerinin özerk ve akademik özgürlüklere sahip olduğu ülkelere örnek verin" diye soru sorulsa, siz cevap olarak "Bu ülkelerden biri Türkiye'dir" diyebilir misiniz?
- Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, 4'üncü İdare Mahkemesi'nin kararı için "Kendi kendisine bu kadar zarar veren bir millet az bulunur. 3 Ekim' e giderken içerden ve dışardan bu işi engellemek için çalışanlar son gayretlerini gösteriyorlar. Bunlara yenileri de eklenirse benim için sürpriz olmaz" diyorsa, Gül için sürpriz yaratmayacak yeni engellemelerin neler olabileceğini tahmin edebiliyor musunuz?
- Brüksel'de "AB Komisyonu Türk toplumunun geçmişini özgürce tartışmaya yönelik bu yeni girişimin yapılamamasından üzüntü duymaktadır. Yasal gerekçelerinin eksikliği ve konferansın hemen öncesinde gelen bu haber yine bir kışkırtma olarak görünmektedir" şeklinde açıklama yapıldığına göre, bu kararı alanlar ve aldıranlar muratlarına ermişler midir?