Elbet, siyasette de, idarede de aklın ve mantığın ağır bastığı bir dönem başlayacaktır.
Türk toplumunu sürekli gerginlik ve kriz beklentisi içinde tutan anlayışın, sonsuza kadar sürmesi mümkün değil.
Böyle bir ortama, ne ülkeler, ne aileler dayanabilir.
Bakın işte... "Asker" bile değişti. Genelkurmay Genel Sekreterliği'nin son yayınladığı ve imam hatip okulları konusunu içeren açıklamayı, dikkatle okuyun...
Bu, eski alışık olduğumuz "Muhtıra"lardan biri değil ki.
Bir nevi, siyasetçilere serzeniş.
Deniliyor ki mesela: - Anayasa değişiklikleri içindeki doğrudan TSK ile ilgili konularda bile görüş açıklamaktan, haklı gerekçeler olduğu halde kaçındık.
Evet... Hepimiz, Anayasa değişiklikleri içinde, TSK hesaplarının Sayıştay denetimine açılmasının da bulunduğunu biliyoruz.
Artık "Askere selam. Bütçeye devam" dönemi bitiyor.
Deniliyor ki mesela Genelkurmay açıklamasında:
- Türkiye'nin son derece hassas meselelerinin olduğu ortamda, gereksiz yere ilave ciddi sorunları getirecek bir tasarıya ihtiyaç var mıdır?
Artık gerçekçi olalım.
Türkiye bizim ülkemiz. Türkiye'ye Fransız bakmayalım. Türkiye'yi anlamaya çalışan bir ecnebi gibi, bir oryantalist gibi davranmayalım.
Çok ciddi ve hatta çok tarihi bir "Geçiş Dönemi" bu.
Askeri müdahaleyi ifade eden bir "Geçiş Dönemi" değil.
Tersine, sivil demokrasinin ve Avrupa değerlerinin ağır bastığı bir geçiş dönemi.
Bu dönemde, TSK da eskisinden farklı bir özen sergiliyor.
Kürtçe yayın, legalize oldu.
Kıbrıs, kemikleşmiş "Milli Dava" konumundan çıkarıldı.
Dahası var mı?
AK Parti iktidar...
Bu noktada, AK Partili kadroların ve Başbakan Erdoğan'ın da, en az Genelkurmay Başkanı Org. Özkök kadar dikkatli, özenli ve hassas davranmaları gerekmez mi?
Yani "YÖK Reformu" diye yola çıkılıp, bunun içine imam hatiplilerin ÖSS sınavına giriş konumlarının yerleştirilmesinin, bir anlamı var mı?
Sen "AB'ye Uyum" için, TC'nin sosyo-politik yapısını A'dan Z'ye değiştirmek gibi bir misyonu üstleneceksin.
Sonra da, "İmam hatip sorunu"nu, daha da karma- şık bir noktaya getirmek için, Devlet-Siyaset ayırımını kaşıyacaksın.
Bence şimdi, Genelkurmay'ın yaptığının benzerini, Tayyip Erdoğan'ın kendi kadrolarına dönük olarak yapması gerekiyor.
AK Parti tabanına ve aktif kadrolarına hitaben, Erdoğan da bir açıklama yapmalı.
Mesela demeli ki: - AK Parti iktidarı, sadece AK Parti'ye oy verenlerin değil, tüm Türk toplumunun iktidarıdır. AK Parti, sadece imam hatip haksızlığını değil, tüm haksızlıkları ve sorunları ele almak için, iktidara geldi. Bizi, hiçbir sorunu çözemeyece- ğimiz bir gerginlikler ortamına sürüklemeyin. Tarih, tabanım istedi diye krizden krize sürüklenip, sonunda tarih içinde buharlaşan iktidarlarla dolu.
Evet... Aklın gereği budur.
Genelkurmay Açıklaması'na sarılıp, Türkiye'de demokrasiyi ve AB yolunu dinamitlemeye kalkanlar, ancak bu şekilde etkisiz kılınır.
Yok eğer, yine Devlet-Siyaset kavgasını özlediyseniz, bu kadar akılsızlığa, ancak şapka çıkarıp bakarım ben.