Mehmet Çalışkan, 9 yıl önce Sabah Magazin Servisi'nde çalışmaya başladığında iletişim fakültesinden henüz yeni mezun olmuş, heyecanlarla dolu genç bir gazeteci adayıydı. Meslek yaşamının bu 9 yılını birlikte yaşadık, bütün heyecanları birlikte paylaştık. Yöneticisi olarak onun nerelerden nerelere geldiğini görmek, beni gururlandırdı. Çünkü Mehmet'in başarısı hepimizin başarısıydı.
Adım Adım İzledi
Magazin Servisi'nin yapılanması içinde, arkadaşlarım belirli alanlardan sorumludur. Mehmet'in görevi de sinema oldu. Hülya Avşar'ı da bir sinema filminde, "Salkım Hanım'ın Taneleri"nde tanıdı. Sonra da onu adım adım izledi. Bir muhabirin bir sanatçıyı çok yakından tanımasının gazeteciliğinde ona her zaman avantaj sağladığına inanırım. Aynı avantaj sanatçı için de geçerlidir. Muhabir verdiği güven duygusuyla her zaman karşısındaki insandan en özel, en doğru haberi alır. Sanatçı ise güvendiği kişiye her şeyi anlatır.
Başarısının sırları ne?
Mehmet ile Hülya Avşar'ın da yıllar içinde aralarında böyle bir bağ oluştu. İşini yaparken prensiplerine çok önem veren Avşar, Mehmet'in gazetecilikte tavrına, mesleğine olan bağlılığına, saygısına inandı ve peşindeki onlarca gazeteci arasında Mehmet'i her zaman ayrı bir yere koydu. (En azından biz öyle hissediyoruz.) Ve Mehmet Çalışkan, yıllardır tanıdığı Hülya Avşar'ı, o parıltılı yaşamın içindeki kadını kendi gözlemleriyle satırlara döktü. O satırlar birikti bir kitap oldu. Adı "Mavi Kelebeğin Savaş Dansı." Kitap önümüzdeki cuma günü satışa çıkıyor. Popüler kimliğinden öte, Hülya Avşar'ın içindeki kadını, başarısının sırlarını, 20 yıldır nasıl zirvede olduğunu, hayatının zor dönemeçlerinde neden savrulmadığını merak ediyorsanız, "Mavi Kelebeğin Savaş Dansı"nı okumalısınız.