Dört bir yandan "sade insan"a saldırıyorlar...
Siyaset, medya, sanat, bilim, sağlık, iktisat ve finans, hepsi...
Nasıl mı?
Gelecekten, bugünden, "burada" olmaktan, kendinden, başkalarından, yeryüzünden, ottan tottan korkutarak...
Korkutmalara doyamıyorlar...
Bir tür psikolojik tedhiş bu!
***
Hadi sürüsüne bereket Youtube astrologlarının ürkütücü kehanetlerini anladım, işleri bu...***
Bir tanıdığım ikide bir tansiyonunu ölçüyor; 14'ü azıcık geçtiğini gördüğünde nasıl telaşa düştüğünü ve hemen ilaçlarına uzandığını tasvir etmem güç...***
Margueritte Duras bir seferinde Sovyetler Birliği'nden bahsederken, "Maskaralıklar sona erince, korkudan yapılma adamı göreceğiz, boş kafalı adamı" diye yazmıştı...
Şimdi nasıl olacak peki?
Eski dünya düzeni yıkıldığında hani geriye ne kalacak?
Bin türlü korkuyla felç edilmiş zihinlerin ürkütücü sessizliği mi?..
Çocukların kitlesel biçimde katledilmesine bile ses etmekten çekinen "Aman bir arıza çıkmasın Ali Rıza Bey" tipi yığınlar mı?..
Korkuyla robotlaştırılıyoruz...
O yüzden robotlardan da korkmayacağız, korkarım!
***
NOT DEFTERİ
Ne kadar çok insan, sırf mutlu olmaları gerektiğine inandıkları için mutsuz oluyordur acaba? Peki ya mutsuz olan ve sadece bununla değil de, bir de tüm toplumun mutluluktan mest olmuş görünmesiyle baş etmek zorunda olan onca insana ne demeli? (WILHELM SCHMID / Mutsuz Olmak)