Tarihin çarkı iyice hızlandı...
Her şey iki büyük Dünya Savaşı'nın arifesine benziyor...
Açın interneti veya bir ansiklopediyi, bakın!..
Slovakya maddesinin karşısında ilk olarak şu yazar: Avrupa'da bir ülke...
Sonra şu cümleyi görürsünüz: Eski Çekoslovakya'nın bir parçasıydı...
Yani her iki büyük savaşın en tartışmalı coğrafyasından söz ediyoruz...
Ve artık biliyorsunuz...
Slovakya Başbakanı Robert Fico geçen çarşamba günü suikast sonucu karnından ağır yaralandı...
Öyle bir kenara itilecek olay değil...
Her ülke ve bizim için de manidar özellikler taşıyor.
***
"Elini ateşe sokmak" diye bir deyim var, malum...
Slovakya Başbakanı bunu yaptı...
Birincisi...
NATO ve AB üyesi bir ülkenin başbakanısın...
Kalkıp diyorsun ki...
"
Ukrayna'ya sempatim yok, Ukrayna'nın savaşı sürdürmesine sebep olacak tek bir kuruş yardımın bile yapılmasına karşıyım." Bunun arka planı da var tabii...
Fico seçim kampanyası sırasında da
"Ukrayna'da savaş 2022'de başlamadı; savaşın çıkış tarihi, 2014'te Ukraynalı Nazilerin birleşip Donbas ve Luhansk'taki Rusları öldürmeye başlamasıdır" demişti...
Yani vurulan Slovakya Başbakanı
geçen yüzyıl artığı hegemonya çatışmasının orta yerinde çok cesur ve kritik bir çıkışın sahibiydi...
***
Fico'nun ikinci cesur çıkışı ise
21. yüzyılın tasarımcılarına karşı oldu...
Öyle böyle değil...
Basbayağı ateşle oynamak...
Dünya Sağlık Örgütü (WHO ) yeni bir pandemiye hazırlık olarak uluslararası bir sözleşmeye hazırlanıyor.
Slovakya hükümeti, iradesini bir global kuruluşa devretmeyeceği gerekçesiyle tasarıya imza atmayacağını
açıkça beyan etti.
Robert Fico durmadı, pek yakın zamanda
"Bu tasarı gözü dönmüş dev ilaç şirketlerinin işidir" dedi...
Geçtim, küreselci oligarşiyi...
Ama biliyoruz;
ilaç tekelleri ülke yöneticilerinin ağızından böyle çıplak itirazların çıkmasından hiç hoşlanmazlar.
***
Çok net!
Geçen yüzyıl bize haince göz kırpıyor...
Öyle bir coğrafyada bir başbakan vuruldu ki...
Mutlaka mim koyun!
***
NOT DEFTERİ
İnsanlar tuhaftır! Fena bir şey yapmakta olduklarını hissedecek olurlarsa mutlaka en evvel vicdanlarını susturacak bir sebep bulurlar. (H.Z. UŞAKLIGİL / Mai ve Siyah)