"Geçen akşam sabaha kadar dua ettim; Allah'ım ben yaşarken Cumhurbaşkanımız hep başımızda olsun, dedim."
Yıllardır tanıyorum onu...
Dümdüz, tertemiz bir insan...
Nasıl içten dua ettiğini kestirebiliyorum.
Lakin çenemi tutamadım...
"Öyle diyorsun da, sosyal medyadan gördüm, senin çocuklar da gidip ufak partilere vermişler."
Önüne baktı, "Biliyorum" dedi; "şu sıra böyleler, sen daha iyi anlarsın neden böyle olduklarını..."
"Komşuların ne yaptılar peki?"
Bunu sordum, çünkü toplumun en mütevazı kesimlerinin aynası olan bir mahallede oturuyorlardı.
"Aylar öncesinden beri sandığa gitmeyeceğiz diyorlardı. Geçen gün konuştuk, gitmemişler hakikaten; çok kırgınız, AK Parti bizi unuttu, diyorlardı."
***
Malum...***
Herkesin değinmekten kaçındığı şeyi söylemek de bana düşüyor sanırım...***
Bir de "AK Parti'nin fabrika ayarları"na dönmekten bahsedenler var.
Bu eşyanın tabiatına aykırı...
Fabrikanın kurulduğu yıllar ile bugün arasında çok fark var.
Bugünün ayarlarından başlanmalı...
Ama gerçekten başlanmalı!
***
NOT DEFTERİ
Birini tanımak istediğinde söylediklerine değil, söyleyemediklerine bak... (HALİL CİBRAN / Kum ve Köpük)