Bazı şeyleri anlamak için biraz geriye gidelim mi?
Türkiye'nin İsrail'i tanımasına bir buçuk ay kala, Şubat 1949'da dönemin ilk Dışişleri Bakanı Necmettin Sadak şöyle bir demeç vermişti...
"İsrail devleti bir vakıadır. Otuzdan fazla devlet tanımıştır. Arap temsilcileri de İsrail temsilcileriyle konuşmaktadırlar..."
İsrail'in tanınmasının "kaçınılmazlaştığı"nı net biçimde anlatan üç cümle...
Otuz devlet çok mu fazlaydı mesela?
Hayır!
Ama hangi devletler tanımıştı İsrail'i; işte orası önemliydi!
Cevap: Müttefiğimiz olacak devletler...
Asıl "vakıa" buydu!
***
Devletleri kuşatan ağlardan (şebeke) söz ediyorum.***
Niye bunları hatırlatıyorum?***
Şimdi işler değişiyor.
ABD'nin ve İsrail siyonizminin hesapları tutacak mı?
Orta vadede imkansız...
20. yüzyılın "madde"si ile kitlelerin "ruhu" arasındaki mesafe açılıyor.
Yeni dünya düzeni eskisinin enkazını sırtında taşıyacak mı?
Türkiye de artık çok farklı...
Neler olacak?
Yaşayıp göreceğiz...
***
NOT DEFTERİ
Bir memlekette insanlar namuslu olduklarıyla ayrıca övünüyorlarsa, o memleketin hali dumandır. (KEMAL TAHİR / Yol Ayrımı)