Böyle zamanlarda atıp tutmak serbest oluyor tabii...
Ama bilmeyen, bilmez. Bir sabah uyandığında şehrin orta yerinde tam teçhizat Filistinli militanların ellerini kollarını sallayarak dolaştığını görmek bir İsrailli için çok sarsıcı bir olaydır.
Hele nokta tespiti esir alma operasyonlarına tanık olmaları...
Filistinliler'in İsrail Savunma Kuvvetleri'nin zırhlılarını ele geçirip tam gaz öteki yakaya götürmeleri falan olmayacak şeydir.
Son yirmi yıl içinde doğan İsrailliler hayaletlere inansalar, buna inanmazlardı ama gerçek oldu.
Unutmayın, abluka başladığından beri geçişler belli kapılardan sınırlı biçimde yapılıyor ve yedi kapıdan çoğu yıllardır kapalı...
Çoğu yer şimdi Filistin buldozerlerinin yıktığı duvarlarla örülü.
Sınırın 500 metrelik bölümü "girilmesi yasak bölge" sayılıyor ve hareket eden her şeye İsrailliler ateş ediyor...
***
Bu olay hakkında konuşmalarımız sürecek, orası net.***
Elbette bundan sonrası mazlum Filistinliler için zor olacak.
Peki buna üzülmek kimin hakkıdır?
Daha önce Filistinliler'in çilesi karşısında hakkıyla üzülenlerin hakkıdır; gerisi hiç ağzını açmasın!
İsrail'in "istihbarat zaafiyeti"nin;
Hamas'a içeriden destek geldiğini düşündürecek kadar gafil avlanmasının ve daha pek çok noktanın şüphe uyandırması anlaşılır şeyler... Komploları konuşmayı da anlıyorum.
Lakin önce bütün bu akıl yürütmeleri bir yana bırakıp kalbinizi dinleyin...
Sonra dolu dolu içinizi çekin ve Filistinliler'in zaferi için dua edin!
***
NOT DEFTERİ
Atı neden yalnız bıraktın?
Eve yarenlik etsin diye evladım...
Zira terk ederse sakinleri, evler ölür. (MAHMUD DERVİŞ / Atı Neden Yalnız Bıraktın)