İkinci Dünya Savaşı'nın ünlü generallerinden Dwight D.Eisenhower, ABD Başkanı olarak 1959 yılının 6 Aralık gününde Türkiye'ye gelmişti.
Annemin, Demokrat Parti döneminin hatıraları olarak sakladığı Hayat dergilerinde bu ziyaretin fotoğraflarına rastlamıştım.
Caddelere ellerinde ABD bayraklarıyla dizilmiş çocukların görüntülerini hatırlıyorum, dönüp dönüp bakardım o debdebeye...
***
Uzun yıllar sonra
İsmet Özel'de okudum.
O sırada lise öğrencisiymiş...
Şöyle anlatıyordu...
"Günlerden pazar olmasına rağmen okula çağrılmıştık. Bizi sıralar halinde Atatürk Bulvarı'na götürmüşlerdi.
Ankara'nın ne daha önce, ne de daha sonra böylesine şaşaalı bir karşılama töreni yaşadığını sanmıyorum.
Opera'da, Sıhhiye'de ve Kızılay'da kutlama için yerleştirilmiş abidevi süsler vardı. Hele Kızılay meydanındaki ışıklı nesne çok göz alıcıydı.
Çankaya'ya kadar bütün yol donatılmıştı. Süsler ve insancıklar.
On beş yaşında biri olarak beni çok tedirgin eden bir durumdu bu. Tepkimi yüksek sesli
'Yazık değil mi bu kadar masrafa' diyerek dışa vurdum.
Yanımdaki orta yaşını geçkin bir adam cevap verdi:
'Kaz gelen yerden, tavuk esirgenmez, evlâdım.'
Olayın böylece izahından büyük bir iğrenti duydum. O günden beridir ki, küçük insanların bu bayağı ticaret anlayışından nefret ederim."
***
Google'dan baktım şimdi...
Haftalık Hayat dergisinin Gina Lollobrigida kapaklı 4 Aralık 1959 sayısının göbek sayfasında
"Ike" Eisenhower ve Celal Bayar'ın fotoğrafları poster yapılmış.
18 Aralık'taki gencecik Farah Diba'lı kapakta ise şöyle bir bant
var: "6 Sahifelik Büyük Röportaj:
Eisenhower Ankara'da."
Zaten Diba'yla Şah Pehlevi 21 Aralık'ta evlenecekler ve annemin arkadaşları aylar boyu Prenses Süreyya'ya ağlayıp Diba'ya hayranlık besleyecekler.
Hayat dergisinin
devrin "okumuş" kadınlarını oyalama biçimi buydu
zaten; prensesler, kraliçeler ve bir de
Afrika kabilelerinin egzotik dünyaları.
Ama bir dakika!..
Eisenhower'ın ziyaretindeki kol kola fotoğraflar ve bizim devlet erkânıyla sarmaş dolaşlıklar falan kimleri aldattı, bir kez daha tartışılabilir; ancak
sadece beş buçuk ay sonra Amerikalıların "our boys" dedikleri cuntanın darbesi apaçıktır.
***
Bu pazar gününü de hatıralarla geçirdik...
Peki o sorunun cevabına gelelim...
Kaz geldi mi? Kaz nerede?