Arabayı park ettim, çantamı aldım...
Sıra yazı yazacak bir gölge bulmakta...
Baktım, otopark görevlisi arkadaş arkamdan "Ben tam teçhizat hazırım abi" diye bağırıyor.
Döndüm, "Neye hazırlandın?" diye sordum.
Gülüyor ama dalgacı değil...
Buruk bir gülümseme bu...
"Savaşa abi!" dedi.
Hangisine?
Cevap geldi: "Son zamanlarda Yunanistan'la çatışma ihtimalini yazıyorsun ama gidişe bakarsan, sanki bütün dünya yanacak!"

***

Şimdi şunun üzerinde durmayalım mı?
Önce "Bir pandemi yetmez, herhalde başka pandemiler de gelir" atmosferi oluşturuldu, içimizden kabullendik bile bunu...
Şimdi de "Böyle giderse Ukrayna'daki ateş bütün dünyayı saracak" tedirginliği yayılıyor.
Sıradan insanda da, çokbilmişlerde de aynı his...
Vehim mi?
Biraz...
Fakat esasında içinde şuur da barındıran bir sezgi...
Çünkü kriz öyle bir kriz ki...
İnsan ister istemez, dönüp tarihe bakıyor ve görüyor ki...
Böyle durumlarda enkazı hep büyük savaşlar kaldırmış; yeni düzen "merkez ülkeler"in de dahil olduğu sıcak çatışmalar sonrasında gelmiş...
Eh, uzun sürmüş neoliberal rezilliğin de enkazını kaldırma vakti geliyor.

***

Uzak ülkelere hapsedilerek göz önünden uzak tutulan savaşlar yüzünden uzun sürmüş bir barış dönemi yaşandığına inandı Batılılar...
Ve bütün dünyayı da "medyasfer" yoluyla böyle düşündürdüler.
Oysa bu bir yanılsama...
"Borç Bağları"nın yazarı Richard Dienst bu durumu güzel anlatır:
"Batı'nın makbul vatandaşları kendi hayatlarındaki sükûn anlarını dünyadaki nihai barış olarak tasavvur etme eğilimindedirler."
Ama artık antik çağ düşünürlerine kulak verebilirler: "Ne zaman barışın uzun sürdüğü hissine kapılırsanız, savaşın eli kulağında olduğundan emin olmalısınız."

***

Şimdi "Savaş bölgeleri" ile "Barış bölgeleri" arasındaki mesafe kısaldı.
Avrupa'nın merkezi ısındıkça ısınıyor.
Nobel Barış Ödülü sahiplerinin Ukrayna krizi patlak verdiğinde yayımladıkları bildiriyi hatırlıyor musunuz?
Şöyle diyorlardı: "Güzel dünyamızın bu yöresine barışın egemen olmasını istiyoruz." Güzel dünya mı?
Yoksa o yöreye savaşı yakıştıramadınız da, bütün mesele o mu?
Konuşturmayın beni!

***

AYNA
Kıymet verin veya vermeyin. Lakin asla verir gibi yapmayın! ŞİRAZLI SADİ


Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz