"Warren bağırdı: Aman Tanrım, petrol, varil başına 250 dolara vurdu...
Oldukları yere mıhlanarak haber yayınını kesen son dakika görüntülerini, OPEC liderlerinin Sao Paolo'daki bir otelin yemek salonunda gerçekleşen bir tür patlamanın ardından kaçışmalarını izlediler. Görüntülerin üzerinden kayan altyazı, işlenmemiş ham petrolün 251.6 dolardan işlem gördüğünü haber veriyordu.
Ve tam o anda herkesin içinden aaaaa demesine yetecek kadar bir süre için barın elektriği kesildi."
***
Kahramanlarımız henüz hiçbir şeyin farkında değiller.
İnancını kaybetmiş ve kilisesinin yardım paralarını çalıp kaçmış rahip Luke, otistik güzel Rachel, barmen Rick, internette tanıştığı adamla buluşmak için kilometrelerce öteden gelen Karen... Modern dünyanın nasıl çarçabuk bir mahşer yerine dönüşebileceğini bilemiyorlardı.
Hiç düşünmemişlerdi bunu.
Şimdi yaşayacaklardı.
Petrol mü? Hemen 291 dolar oldu.
Dışarıdan tuhaf sesler gelmeye başladığında 350 dolardı.
***
Bu pazar, sevdiğim yazarlardan Douglas Coupland'ın ilk olarak Eylül 2010'da yayımlanan "Oyuncu-1/Sonumuz Ne olacak?" adlı romanını anlatmak istiyorum. (Bizde İthaki yayımlamıştı.)
Girişteki alıntı da romandan...
Hatırlarsınız...
Bizim yayıncıların nedense pek yüz vermediği Kanadalı romancı Coupland'dan birkaç kez bahsetmiştim; özellikle de "Hey Nostradamus"undan...
"Oyuncu-1" bir çöküş anlatısı.
Küresel bir felaket sırasında Toronto Havaalanı Camelot Hotel barında geçiyor.
Havaalanlarını bilirsiniz...
"Öldükten hemen sonra, varış noktasına gönderilmeden hemen önce geldiğiniz yerler. Şimdiki zamanın alüminyum, beton ve kötü ışıklandırmaya indirgenmiş hali..."
Orada mahsur kalmış dört kişi ve beş saat...
Hepsi bu!
***
Otelin üzerinden kimyasal bulutları geçerken (her şey ne kadar hızlı oluyor!) Karen'in telefonu çalıyor.
Kilometrelerce uzaklıktan kızı Casey...
"Anne, alışveriş merkezini ateşe verdiler. Burası karmakarışık."
"Eve vardın mı?"
"Evet ama keşke dışarıda olup bu çılgınlığı izleyebilsem!"
Ne kadar tanıdık geldi, değil mi? Felaketin ortasında "Instagram hikâyesi" arayan ergenler...
Bir ara kaçak rahip Luke yere çökmüş halde çağdaş günahların listesini yapıyor: "Kasıtlı tarihsel cehalet, alışverişi yaratıcılıkla bir tutmak, gösteriyi gerçeklik sanmak, vd."
***
Tamam da, finalde ne oluyor, diye soracaksanız...
Üzgünüm!
Roman henüz bitmedi.
Bitince yazarım.