Astroport ana baba günü...
Uzay araçlarından henüz limana inenler etraftaki afişlere heyecan dolu gözlerle bakıyorlar.
Gezegenlerarası Turizm Ajansı'nın hazırlattığı afişlerde şöyle yazılar var...
Dağları, denizleri, çölleriyle keyfinize amade kiralık gezegen...
Bu fırsatı kaçırmayın!
Yumuşak iklim, yemyeşil bitki örtüsü ve ay manzarası sizi bekliyor.
İster Aldebaran'lı bir girişimci olun, ister Tau Ceti'den bir turist...
Galaksinin en güzel manzaralarına sahip planetine hoşgeldiniz!
***
Astroporttaki afişlerde
"bir zamanlar daha fazla gelişme uğruna yolundan sapmış ve yüz yıl sonra uzayın devremülk gözdesi olmuş bu gezegen" hakkında geçmişe dair iç
karartıcı bilgiler verilmiyor tabii...
Ama adı biliniyor...
Dünya...
Astroport'taki kalabalık içinde
tek tük insanlara da rastlamak mümkün
tabii...
Onlar sinirli sinirli kalabalığın arasından hızla sıyrılmaya çalışıyorlar.
Bilim insanlarına benziyorlar daha çok. Sanki bir konferansa yetişmeye çalışıyorlar.
Onlar beklenmedik biçimde patlak veren
nükleer yıkım sonrası restore edilen dünyaya hâlâ duygusal biçimde bağlılar.
***
Tam burada durup...
Ne anlatıyor bu adam yahu, dediniz içinizden, eminim.
Birincisi...
Pazar günleri sık sık kitaplardan söz ediyorum ya...
Bu sefer de
Küba'nın uluslararası çevrelerde tanınmış tek bilimkurgu yazarı
Yoss'un (
Jose Miguel Sanchez Gomez) pek çarpıcı bulduğum
"A Planet For Rent / Kiralık Gezegen"inden söz edeyim dedim...
Yukarıda anlattıklarım, henüz dilimize çevrildiğini duymadığım o romandan...
***
İkinci nokta şu...
Geçenlerde küresel elitlerin geçmiştekinden daha farklı bir
"uzay, çevre ve global kriz" söylemi oluşturduğunu vurgulamış ve
"Esas hedefleri dünyayı herhangi bir gezegen seviyesine indirmek" demiştim.
Bazı takipçilerim açmamı istediler.
Şöyle...
Zihinsel tasavvurlarımızı en temel inançlarımızın ve vahiy geleneklerinin dışına çıkarma çabası arttı.
Mesela insan için yer/zemin yeryüzüdür.
"İnsanın evreni"nin merkezi dünyadır.
Fakat küreselciler ellerindeki medyayı kullanarak dünyayı
"maneviyat"ından soyutlamak konusunda epeyce yol kat ettiler.
Özellikle Z kuşağını bir
"yeryüzü kıyameti"ne hazırlar gibiler...
Eh, bütün bunları düşünürken de...
İster istemez aklıma
Yoss'un bilimkurgu anlatısı geldi.
Şimdi söyleyin, haksız mıyım?