Okumuşluk var ya, okumuşluk...
İyidir, hoştur, gereklidir ama önemli bir kusuru vardır.
Olup bitenlere çıplak gözle bakmayı...
Zorlaştırır.
En fenası da...
İyiye iyi, kötüye kötü demenin ferasetini perdeler.
Kavramlar zihinde dans ederken en halis davalar, en hakiki meseleler yavaş yavaş bulanıklaşır.
***
"Okumuşlar" deyince...***
Aradan geçen zamanda ne olduğunu biliyoruz.
Milletin zihnini bulandırmak için her yol deneniyor.
Siyaset kesimi ile millet arasına yine bariyerler çekilmeye çalışılıyor.
(Bunda az çok başarılı olunduğunu söylemek zorundayım.)
FETÖ'cülerin ruh akrabaları Yenikapı mitinginden hemen sonra başladıkları gibi, 15 Temmuz'u unutturmak için ortalığı yalan çamuruna boğuyor.
Ama ne yaparlarsa yapsınlar...
Milletin "arifane teyakkuz" halini yenemiyorlar.
Kavga hep o çizgide çıkacak.
Bunu bilelim.
***
KIRMIZI ETE SİBER SALDIRI
Şimdiden 2022'nin nasıl olacağı üzerine yorumlar yapan yeni kuşak analistler pandeminin etkisinin yavaş yavaş kırılacağını, yerini siber saldırıların alacağını iddia ediyorlar.
Nasıl mı?
"Yeni Dünya Düzeni" için bir yıkım ve temel atma çalışması olarak...
Anlayacağınız...
Bu siber saldırılar küresel güçlere direnen devletlerin bürokratik ağlarını, finans kurumlarını ve ortadan kalkması hedeflenen endüstrileri hedef alacak.
Aklım ister istemez geçen aya gidiyor.
Küçük haberdi, dikkatleri çekmedi.
Oysa Brezilya merkezli dünyanın en büyük kırmızı et üretim şirketi çok ağır bir siber saldırı sonucu haftalarca ıskartaya çıktı.
Şirketin Avustralya'daki et işlemesi durunca ciddi bir tedarik sorunu yaşandı.
Bunlar işaretler.
Asla hafife almamalı...
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Haşmet Babaoğlu | 15 Temmuz ve milletin teyakkuzu