Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Yalan ellerini ovuşturuyor!

Eh, böyle olacağı belliydi...
İş 99 depreminde yaşanan dehşeti ters yüz etmeye kadar geldi.
Yıllardır "Yeni Türkiye"nin değerlerini bile anne babalara "90'larda yaşadıklarınızı çocuklarınıza anlatmazsanız, sonrası fena olacak!" deyip durdum.
Ama anlatamadım.
Başımıza geleceği biliyordum...
Daha 2011'de yazmıştım.
Gençler, sorun öğrenin demiştim.
90'ları nasıl geçirmişiz konusu önemliydi.
Çünkü sadece 27 Mayıs'la, 12 Eylül'le değil, o sefil 90'larla da hesaplaşmamız ve o günlerin uyduruk nostaljisini geride bırakmamız gerekiyordu.

***

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Ama ne oldu?
İki yıl kadar önce garip bir medyatik algı rüzgarı başlatıldı.
Önce 90'ların magazini şişirildi.
Hem de o mafya kurgulu rezil magazin.
Sonra o günlerde Ecevit'i iktidardan düşürmek için manşetlerden bin türlü numara çeviren "duayen"ler Ecevit övgülerine başladılar.
(Medyaya ilişkin "duayen" lafını gördüğüm an midem bulanıyor artık!)
Otoyol kenarlarına bırakılan cesetler, saçmasapan koalisyonlar, devalüasyonlar ve vesayet rejimi unutuluvermişti.
Belliydi...
99 depreminde devletin ortadan kayboluşunu, insanların çektiği çileyi, yaraların 2002'ye kadar sarılamadığı gerçeğini de unutturmaya kalkacakları belliydi.

***

Sonunda bir İYİ Parti vekili TV ekranında hiç sıkılmadan "99 depreminde devlet daha başarılı bir yönetim sergiledi" diyebildi.
Hadi o "politika" yapıyor!!!
Peki gençlerin geçmişe dair her uydurmaya inanma isteğine ne demeli.
İnsan sakin kalamıyor bu yalan anaforu karşısında...
Kalınamaz da...
Kızgınım...
Hem bu yalan jeneratörlerine kızgınım hem de o günleri çocuklarına anlatmaktan kaçınan anne babalara kızgınım.
Topladığı yardımı hemen karşıdaki Yalova'ya ancak üç hafta sonra götürebilen bir tanıdığımın artık koca adam olan oğlu 99 depremi konusunda hiçbir şey bilmiyor.
Onu bilmiyor da, 2001 krizini, bankaların hortumlanışını falan biliyor mu?
Ne gezer!

***

Bu konularda hakikatin direksiyonunu sağlam tutmak önemlidir.
Fakat eğriye eğri, doğruya doğru.
Beceremiyoruz.
Yalan sürekli ellerini ovuşturuyor.

***


NOT DEFTERİ

Malumat sahibi olmak erdem değildi. Tersine, amaçsız malumat insanların zihni ve ahlak masumiyetlerini kaybetmelerine neden olurdu.
( ALEV ALATLI / Viva La Muerte)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA