Salgın küresel olduğu kadar "küreselci" de...
Pandeminin küreselci projenin dünyayı sıfırlayıp (The Great Reset) yeni bir düzen başlatma hedefinin bir aracısı haline getirildiğini; bütün sürecin egemen kalmak isteyen devletlere diz çöktürtme yolunda ilerlediğini anlayamazsak, sonra olacaklara hiç akıl erdiremeyeceğiz.
Madalyonun bir yüzü bu...

***

Gelelim madalyonun öteki yüzüne...
Artık milli (egemenlikçi) çıkarları savunan iktidarlara veya siyasi partilere karşı muhalefet hareketleri de küreselci projenin bir parçası.
İki kere iki dört eder gibi açık bir gerçek bu.
Yeşilmiş, kızılmış, liberalmiş, antifa'ymış, milliyetçi görünümlüymüş, sorarsan pek muhafazakarmış falan filan...
Hiç fark etmiyor!..
Bakacaksınız...
Eğer bu hareketler milletlerin bağımsız çıkarlarına, devletlerin egemenlik haklarına karşı bir siyasi çizgide pozisyon alıyorlarsa, hepsi tek küreselci projenin (milliyetsiz, cinsiyetsiz, dinsiz ve oligarşik dünya projesinin) sahte yüzleridir.

***

Bizdeki siyasi muhalefete bakarken bu gerçeği unutursak, fena yanılırız.
"Doğu Akdeniz'de ne işimiz var?" diyen kendini Kemalist diye pazarlıyor...
Macron'a bakıp el ovuşturanlar, sorsanız liberal muhafazakarlar...
Yunanistan'a dönüp "ne diyorsun sen?" diye tek bir açıklama yapmayan milliyetçiler(!!!) bile var...
Şimdilik misyonları kitlelerin kafasını bulandırmaktan ibaret.
Ama neden otel odalarında IMF'yle pazarlık yapıyorlar sanıyorsunuz?
IMF, küreselci projenin en hayati parçası değil mi?
Dünya Sağlık Örgütü'ne nasıl teslim olduysa dünya toplumları...
IMF'ye de öyle teslim olduklarında, küreselciler yolu yarılamış olacaklar.

***

Anlayacağınız...
Yeni tip "siyasi salgın" karşısında da dikkatli olmak zorundayız...
Pandeminin yetmediği yerde küreselcilerin devreye ne tür krizleri soktuğunu görmeliyiz.
Sokak çatışmaları mesela...
Aklı hastalığa takılan sıradan yurttaşlar sanıyorlar ki, yeryüzü bir hastaneye döndü.
Hayır!
Gerçek şu ki...
Dünya sokakları kaynıyor.
Avrupa'da, Amerika'da, Asya'da şehirlerin meydanlarındaki kalabalıklar hastalık hiç yokmuş gibi davranıyorlar.
Bu noktanın üzerinde hiç durmayıp geçebilir miyiz?
Korkunç bir ihmal olmaz mı bu?