Hepimiz susalım, sözlerin işe yaramadığı anlar vardır. (J. SARAMAGO / Körlük)
***
Bazen gerçeği öğrenmek için hakkında edilen sözlere değil, doğrudan onu yaşamaya ihtiyacımız vardır. (SUZANNE COLLINS / Açlık Oyunları)***
Hepimiz ölüyüz ve ölmeden önce dünyanın sonunu getirdik. Hiçbir şey kalmadı geriye, rüyalardan başka. (URSULA K. Le GUIN / Rüyanın Öte Yakası)***
Uzun zamandır dünya kötülükle uzlaşmıştı, oysa biraz pişmanlık bilmek yeterdi. Her şeye izin vardı sanki ve herkes günü geldiğinde nasıl olsa pişmanlık duyacaktı, o zamana kadar kendilerini sıkıntıya sokmamaya karar vermişlerdi. (ALBERT CAMUS / Veba)***
Demek ki, tarih baştan başlayacak. Barut geri gelecek, ateşle ve kanla yeni bir uygarlık yükselecek. (JACK LONDON / Kızıl Veba)***
Her şey birbirine bağlıdır. İşaretler güvenilir kılavuzlardır ama bunları doğru dürüst yorumlamak, hatta tanımak zordur (...) Kar gitgide şiddetini artırmıştı. Uzun hüzmeli farları yakmama rağmen iki metre önümü zor görüyordum. Sıra sıra sığınmacılar, canları burnunda, yol kenarında ilerliyordu. Haziranda kar yağmaya başladığında, insanlar bunu önce "doğanın bir şakası" sanmıştı. Ama sonra deniz yükseldi ve ortada şaka falan bırakmadı.***
Mehtap denizi öptüğü yerde kimin için bir dakikadan fazla kaldı? Güneş doğuşunu kimin için bir dakikacık olsun geciktirdi? Hangi arzu elde ettiği hazzın ömrünü uzatabildi?... Dışarda her şey beyhude... (TARIK BUĞRA / Yarın Diye Bir Şey Yoktur)***
Uygarlık dediğiniz şey, aslında hep kırılgandı, değil mi? (E. St. JOHN MANDEL / İstasyon On Bir)***
"Dünya küçük" dedim, "tutup bir mezarlığa koyarsan, öyledir" diye cevapladı. (KURT VONNEGUT / Kedi Beşiği)***
Bu toplum asla ders almıyordu, aynı salakça hataları durmadan tekrarlıyordu, günü kurtarmak uğruna uzun vadede acı çekmeyi göze alıyordu. (MARGARET ATWOOD / Antilop ve Flurya)***
Şimdi gidin ve her şeyi unutun. (G. G. MARQUEZ / Kolera Günlerinde Aşk)