Bir tek günü olsun, geçirmek için ruhlarınızda nasıl bir bozulma olması gerekiyor; ne yalanlar, eğilmeler, kazıp bir şeyler çıkartmalar, düzgün konuşmalar, kölelikler! (WIRGINIA WOOLF / Dalgalar)
***
Unutmak, ilaç gibidir. Doğru zamanda kullanmalısınız. (C. NOOTEBOOM / Roads to Berlin)***
Garip bir yüzü vardı, kazazede yüzü. (FERİT EDGÜ / Çığlık)***
Beden, ruhun dış çizgilerinden, sınırlarından başka bir şey değildir. (L. DURRELL / İskenderiye Dörtlüsü-Balthazar)***
Dünya öylesine karmaşık ve fazlalıklarla yüklü ki, biraz aydınlık bakabilmek için seyreltmek gerekiyor, seyreltmek.***
Bir kahvede çevremizdeki müşterileri gösteren biri (haklı olarak) şöyle demişti bana: " Bak, ne kadar iç karartıcılar! Bugünlerde fotoğraflar insanlardan daha canlı." (ROLAND BARTHES / Camera Lucida)***
Bir sabah her zamanki gibi kahve yapmış amcamı bekliyordum. Gelmeyecekti. O gece ölmüştü. Kazağı bir taburenin üzerinde dinleniyordu. Sanki bir insan. Yorgun. Yüzümü ağlayarak sevdiğim birinin kollarına gömer gibi kazağa gömüyorum. Amcam burada, capcanlı, sigaranın soğuk kokusunda, çimento tozunda, badana tutkalında... (PHILIPPE CLAUDEL / Kokular)***
Fazla sanat, sanat demek değildir. Bu ekmek yerine, durmadan şeker yemeye benzer. (A. SOLJENİTZİN / İvan Denizoviç'in Bir Günü)***
Şehre çok çabuk indik, gerektiği gibi toprağa hoşça kal diyemedik. (NİHAT GENÇ / Dar Alanda Tufan)***
Hani büyüklerin çizmesini giymiş bir çocuğu tebessümle karşılarız ya, öyle; parmaklarımı on yaşındaki oğlumun saçları arasında gezdirirken, kırlaşmış birkaç tel gözüme çarpıyor... (SEMEZDİN MEHMEDOVİÇ / Saraybosna Blues)***
Ölmek üzere olanların başlarında bulundum ben. Kendilerine asla kucak açmamış bir dünyadan ayrıldıkları için yakınlarının yas tutmasına şaşar gibiydiler. (JOSEPHINE HART / Damage)***
Aslında insanlar okumuyor ya da okuyorlarsa, anlamıyor ya da anlıyorlarsa unutuyorlar. (AMELIE NOTHOMB / Katilin Temizliği)