Çok hata yaptım... En kötüsü gözlerim açıkken uyuya kalmaktı. (TOMRİS UYAR / Aramızdaki Şey)
***
Tepeye tırmandığımız zannederken aslında bayır aşağı koşmak. Tam böyleydi durum. İnsanların gözünde yükselirken, hayat da aynı anda benden o kadar eksiliyor, ayaklarımın altından çekiliyordu. (L. N. TOLSTOY / İvan İlyiç'in Ölümü)***
Biber tanesi de, sevgilinin ay yüzündeki beni de siyah. Her ikisi de can yakar ama bu nerede, o nerede... (İBN SİNA-İBN TUFEYL / Hay Bin Yakzan)***
Bütün ruh hastalıkları ısmarlama yapılmışır. (LAWRENCE DURRELL / İskenderiye Dörtlüsü-Clea)***
İyileştirmek, dağlamaktır. Mahşer olarak tedavi. Büyük ateş; hatalar yandı kül oldu. (NORMAN O. BROWN / Love's Body)***
Putlara tapınan halklar, değiş tokuş edilen malların ruhları olduğunu sanacak kadar düşmemişlerdi. (KARL KRAUS / In These Great Times)***
Gerçek yiğit tek başına eğlenir. (BAUDELAIRE / Özden Günlükler)***
Her zaman en karanlık yer lambanın hemen altıdır. (ROLAND BARTHES / Bir Aşk Söyleminden Parçalar)***
Pişmanlık, insanın kendi hakkındaki tanımından duyduğu rahatsızlıktır. Tövbe, insanın bir önceki tanımını reddetmesi, kendisini yeniden tanımlamasıdır. (İSMET ÖZEL / Bir Medeniyet Kurmak-Düşünce dergisi 1977)***
Parthenon karşısında yüreğim hiç hoplamadı. Bana aklın ve geometrinin mermerleşmiş eseri olarak göründü. 2 gibi, 4 gibi çift sayı. Ayaklarının üzerinde sağlam durur, hali vakti yerindedir, yer değiştirmez... Benim yüreğimin uyumu ise uyumsuzluktur. Bu dünya hoşuna gitmemiştir. Tek ayak üstünde durur, diğerini gitmek için ileri uzatmıştır. (NIKOS KAZANCAKIS / El Greco'ya Mektuplar)***
Hiçbir felaket şuuru kadar büyük değildir. (A.H. TANPINAR / Yaşadığım Gibi)***
Gereğinden fazlasını anlarsak belki iyi anlayamayız. Size söylüyorum bunu, çok şeyi anlamış ve anlamamış olanlara. (DOSTOYEVSKİ / Budala)***
Kitap bitti. Dükkan kapandı. (BİLGE KARASU / Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı)