Kürsüdeki Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen'in belli ki asabı bozulmuş.
Kahkahalardan katılıyor.
Parlamento oturumundaki vekillerin de ondan farkı yok.
Eh, konu pek kahkahalık olmasa bile şahane bir tebessümü hak ediyor, orası net! Çünkü oturmuşlar, ülkede kalan son dört sirk filinin "emekliliği"ni karara bağlamaya çalışıyorlar.
Ama insan sormak istiyor...
Acaba bu parlamentonun hali birkaç yıl önce bir avuç mültecinin mücevherlerine el koyma kararını verirken nasıldı? (O Danimarka ki, Birleşmiş Milletler'e karşı sorumlu olduğu kotayı dahi askıya aldı, "mutlulukları" bozulmasın diye...)
***
Bizim
Nişantaşı, Alsancak, Çankaya tayfası bayılmış bu işe...
Danimarka parlamentosunun videosunu paylaşmalara doyamıyorlar...
Tabii birbirinden ezik yorumlar yapmaktan da kendilerini alamıyorlar...
Neymiş efendim, acaba bizim böyle huzurlu olacağımız günler gelecek miymiş...
Neymiş efendim, millette ne dertler varmış da bir de bize bakılsınmış...
Nasıl bir kendinden ve ayaklarını bastığın kültürel zeminden nefrettir bu arkadaş!
Hiç kendilerine sormuyorlar da...
Sosyal medya yoluyla servis edilen bu görüntüler neden dünyada bir etki yaratmadı, neden kimse bu emekli filler şovunu yutmadı da,
her seferinde neden sen bu oltaya yakalanıyorsun?
***
Kabul edelim ki, bizim malum tayfanın birinci problemi
zır cehalet.
Kendinden menkul kültürel havalarına aldırmayın; bir kere bile
Danimarka'nın gerçek gündemini merak etmemişlerdir.
Gümrük kapısında "memur şimdi sorun çıkartmasın ne olur!" diye tedirginlik içinde dua ederler ama bunun bile nedenini sorgulamazlar.
Son yıllarda
Batı'nın en popülist, ırkçı, ayrımcı politikacıları neden oralarda çıkıyor diye sormazlar ama
filler için atılan kahkahalara bayılırlar.
Şimdi dünyaya pomplanan "
Hygge" (Danimarka usulü mutluluk) masalları yeter de artar bile bizimkilere...
İkinci problem ise
ruhsal ezikliktir Bir tür pasif agresyon yani. Gizli gizli
Avrupa'ya gıcıktırlar ama öfkeleri onları
ezer.
Neden mi böyleler?
Çünkü aldıkları
iyi eğitim (!!!) ruhlarını böyle programlamıştır.
Ne yazık ki, bugünden yarına değişecek bir şey değildir.
Bu saçmalıklara daha çok tanık olacağız, anlayacağınız.