Kötülük kol geziyor. Ama kimse adını koymaya yanaşmıyor.
Sorarsan, herkes hasta, hatalı, farklı, vd. Eh, o zaman da hastayı anlayışla karşılıyoruz, hatalar deseniz, hemen geçiştiriliyor, hatta modaya uyarak seviliyor falan.
Farklılık ise yıkıcı davranışları şık gösterme çabasına dönüştü... Sert bir tablo mu çizdim? Belki ama gidiş o yöne doğru. Hayır/şer, iyilik/kötülük ayrımlarının silinmeye başlaması hepimize çok pahalıya patladığını bir gün anlayabilecek miyiz? Bilemiyorum.
***
Ünlü bir TV dizisinin kötülük timsali cani karakterinin yalnızlık(!) içinde dertlenip ağladığı sahneyi izlerken "
ona da yazık yaa!" diyenleri gördüm. Belki de "
kötülük nereye gitti?" sorusuna cevap ararken "bu filmler, bu diziler bize ne yapıyor?" diye de sormak gerek.
***
Ninemi özlüyorum. Evlat acıları çekerek geçen uzun bir ömür ona derin bir merhamet duygusu kazandırmıştı.
Ama
kötüye kötü, çirkine çirkin, zulme zulüm, yalana yalan demek konusunda hiç geri adım atmaz; bu
ayrım çizgisinden asla taviz vermezdi.
***
Bir de "
ne varsa, kafanın içinde olup bitiyor; her şeyin sorumlusu senin beynin" diyenler çıktı. Tuzu
kuruları dünyanın gerçeklerinden iyiden
iyiye soyutlayarak "iyileştirme" çabaları...
Nörolojik kıyafetler giyinmiş berbat bir psikolojizm.
***
Haftanın okumaları...
Herman Hesse'nin harika metni
Ağaçlar. Erol Göka'nın yıllar sonra yeni basımı yapılan değerli çalışması
Türk'ün Göçebe Ruhu. Mathew Carr'ın İslami İspanya'nın çözülüşünü Hıristiyanlar açısından anlatan ve bunu gerçekten medeni bir Avrupa imkanının erkenden kaybedilişi olarak yorumlayan
Kan ve İman adlı kitabı...
***
Geçen hafta koyduğum notu anlamayanlar olmuş. Belki anlamak istemeyenler demek daha doğru.
Ekşi mayalı ekmek ile bir uyumsuzluğum yok.
Ama tek "iyi" ve leziz ekmek oymuş gibi bir hava oluşturup moda haline getirmeye karşıyım.
***
Merak ve heyacanla bekliyorum...
Yıllar önce seyredip çarpıldığım J.A. Lindqvist'in "
Let The Right One In/ Bırak İçeri Gireyim"in
DOT tarafından
tiyatroya uyarlanmış halini önümüzdeki
hafta izleyeceğim. (Film bizde "Gir
Kanıma" adıyla gösterilmişti.)