İş neredeyse dolandırıcılığa dönüştü...
İlginç yanı, itiraz eden yok, talep çok.
Hangi kitapçıya girsem rafları fena halde uyduruk "kişisel gelişim" kitapları dolduruyor.
Üstelik türün yeni kitaplarında o eski bilimsel görünme ve ciddiye alınma çabalarından da eser kalmamış.
Başlıklar pespaye.
Öneriler net: "Bok gibi hissetmekten vazgeç... Bazen olmaz, aldırma... Biraz da dinlen... vb."
Kitapçılar böyle de plaza ofislerindeki durum farklı mı?
Masalarda hep aynı kitap: "Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı."
Belli ki, bu kitabı kafaya takmışlar!
***
"
Kişisel gelişim" akımının pis bir özelliği var; uyuşturucu gibi. "
Çare burada" oltasıyla okur avlıyor ve sonra tatminsizlik girdabında
kurbanını sürekli doz artımına zorluyor.
En son karşılaştığım tablo beni benden aldı...
Adamın biri seri kitaplar yazmış.
Her Güne Bir Kafka, Her Güne Bir Nietzsche, Her Güne Bir Platon...
Esas çarpıcı olan alt başlık: "
Hayatla nasıl baş edebileceğinizi gösteren 99 reçete."
O 99 neyin nesidir, gizemli bir
gönderme mi, yoksa kurnaz
tüccarın etiket numarası
gibi bir şey mi, anlayamadım.
Ama ne yalan söyleyeyim,
Kafka'nın hatırası adına dertlendim.
Onu şahane bir yazar yapan şey hayatla bir türlü baş edememesiydi.
***
Yazar
Allan Percy adında biri.
Amerikalı sandınız, değil mi?
Ben de öyle sandım.
Sonra arka kapağa ve google'a bakınca, mesele anlaşıldı.
Tabii kim
Francesc Miralles gibi tuhaf bir ada sahip ve Alman
filolojisi okumuş bir Katalan'ın
"Kişisel Gelişim" ustası olduğuna
inanır? (Tabii bu bilginin de doğruluğu
şüphe götürür. Batı'da yayın
dünyası böyle!)
Percy kitaba Kafka'dan alıntıladığı
"
İnsanlık tarihi, bir yolcunun iki adımı arasındaki süreden ibarettir" sözüyle başlıyor ve
sözü şöyle açıklıyor: "Hayatta her
şey düşünülebilir, denenebilir ve
gerçekleşebilir."
Ağlamak istiyorum...