Kim ki mutluluğu ya da erdemiyle övünüyor; o kişide bunlar yok demektir. (H.HESSE / Knulp)

*** Kim bilir? Bazı kapıların bize kapalı görünmesi, önünde değil arkasında bulunduğumuz içindir.
Büyük şeylerin hepsi böyledir.
Bir formülde hapsetmek için yakalamağa çalıştın mı, senden uzaklaşırlar. Küçük sefaletlere inersin!
Birisinde akla, mantığa, şüpheye, inkara; öbüründe imkansızlığa, acze, isyana gidersin...
(A.H.TANPINAR / Huzur) *** Benim kalbim kırılmak içindir; başkalarının kalbiyse okşanmak için... Asıl ben, kalp kırmamaya bakayım (...) Ferhad'ın sevgilisine kavuşmak için deldiği dağ, benim devirmek borcunda olduğum nefse göre bir kum tanesi...
(N.F.KISAKÜREK (Büyük Kapı) *** İnsanın içinde ne barındırdığını öğren. (L.N.TOLSTOY / İnsan Neyle Yaşar) *** Bana görülmeye değer bir şey göstermemi söylemiştin. Ben de sana, seni gösterdim. (URSULA K. LE GUIN / Atuan Mezarları) *** Kimsenin kuklası olmayacağım, özellikle de kendimin. (DOUGLAS ADAMS / Evrenin Sonundaki Restoran) *** Çocukken sessizliğe aşıktın. Sonra kelimelerin sel olup seni boğmasını istedin.
Fakat yüzmeyi biliyordun, öğrenmen gerekmedi. (ALEJANDRO ZAMBRA / Soru Kitapçığı) *** Medeniyetin başımıza ördüğü çorabı çekiyorum çekiyorum çıkmıyor. Var mı içinizde bir formülünü bilen? (CAHİT ZARİFOĞLU / Bir Değirmendir Bu Dünya) *** Çöl kalmadı artık. Ada kalmadı (...) Ama güç kazanmamız için zorunlu yalnızlığı ve gözüpekliğin ölçüsünün alındığı uzun soluğu nerede bulmalı?
(ALBERT CAMUS / Yaz) *** Ne demiş Köroğlu'nun babası? "Biz kör olduksa, dünyanın da bakılacak suratı kalmadı ya!" (KEMAL TAHİR / Yorgun Savaşçı) *** Yol kıyılarında yaralarını teşhir eden zavallılar gibi, ruhlarının yaralarını göstererek kendilerini ilginç biri olarak sunan edebiyatçılar var.
Parmaklarındaki yaranın üstündeki paçavrayla övünen ve olduğundan daha hasta görünerek iyileşme sürecinin tadını çıkaran çocuklar gibiler.
(MIGUEL DE UNAMUNO /
Günlükler)