Bütün bunlar bir rüya gibi dedim; oysa ben hiç rüya görmem.
(J.L.BORGES / Kum Kitabı)
***
Emin değilim, sadece bekliyorum.
Sur üflenene ya da kalbim durana kadar bu halde kalacağız sanki. (
AYKUT ERTUĞRUL /
Keyfekader Kahvesi)
***
Aslı var mı bütün bu sızlanmaların?
Çayların ilk yudumlarında, sigaraların son nefeslerinde çarmıha gerilmelerin, dertleri içe çekmelerin, kalplere ateş düşürmelerin...
(
GÖKHAN ÖZCAN / Gözağrısı)
***
Mevsimlerim ben, diye düşünüyorum bazen, ocak, mayıs, kasım aylarıyım; çamurum, sisim, şafağım. Sağa sola fırlatılamam, havada usulca süzülemem, başka insanların arasında karışamam. (
VIRGINIA WOOLF / Dalgalar)
***
Köyleri gezerken bütün kilise saatlerinin yelkovanıyla akrebinin köylülerce çıkarılıp alındığını fark etmişti. Saatin kollarını çıkarmak şarttı. Artık saatleri kuracak kimse kalmadığında Tanrı'nın zamanını yanlış bildirmek günah olduğundan, başka ne yapılabilirdi ki... Bu arada Bask'a özgü Katolikliğin ruhunu yansıtan bir ibare de kiliselerin kulesine yazılmıştı: "Her saat yaralar, sonuncusu öldürür." (
TREVANIAN / Şibumi)
***
Bana seni oyalayan şeyi söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim. (
TIM PARKS / Kader )
***
...
Behçet Bey, daha çok bizim olan zamanı, beraberimizde getirdiğimiz ve yine beraberimizde götürdüğümüz, her zerresine ayrı mana ve şekiller, ayrı çehreler vererek sahip olduğumuz zamanı, kendi eliyle tamir ettiği, temizleyip ayarladığı bir yığın saatin (...) küçük küçük, hiç yorulmadan, yanılmadan, şaşmadan saydıkları, nabızlarımızın munis kardeşi olan zamanı severdi.
(
A.H.TANPINAR /
Mahur Beste )
***
Ne tuhaf kurulmuş şu dünya. Bir şeyin üzerinde çokça durdun mu, en neşeli şeyler bile hüzün vermeye başlıyor.
(
N.V.GOGOL / Ölü Canlar )
***
Bizler hep kendi hayrımızı düşünürüz, ki bu da hayırlı bir şey değildir.
(
ANDREJ NIKOLAIDIS / Kıyamet )
***
Kışın, ilkbahar beni kurtaracak diye düşünüyorum, ilkbaharda yaz beni kurtaracak diye düşünüyorum ve yazın sonbahar diye... hep aynı şey, bir mevsimden ötekine umutlanıyorum.
(
THOMAS BERNHARD / Eski Ustalar)