Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Esas bakacağımız yer Suudi Arabistan mı?

Malum...
Bir süredir şaşkınlıktan ağzımız bir karış açık "yeni Suudi Arabistan"ın maceralarını izliyoruz.
İçimizden de "Pes, bu kadarı da olmaz artık!" diye söyleniyoruz.
Tamam, diyoruz bir yandan da; sizi biliyorduk, zaten aşiret devleti olmaktan öteye gidemediniz, hep bir öyle, bir böyleydiniz.
Haklı mıyız? Haklıyız.
Fakat aynı zamanda ciddi bir hata yapıyoruz.
Oyalanıyoruz. Hatta işi magazinleştiriyoruz.
Oysa esas bakacağımız yer İsrail'dir.
Bakışımızı hem Ortadoğu'daki İsrail'e, hem de Washington'da giderek ağrılığı artan AIPAC'tan (The American Israel Public Affairs Committee) Körfez'deki Birleşik Arap Emirlikleri'ne kadar uzanan "Büyük İsrail"e odaklamalıyız.
Çünkü tasarlayan, yönlendiren, belirleyen, gaz ve fikir veren İsrail'dir.
Bilelim ki, bu bölgede içinde İsrail'in yönlendirici rol oynamadığı bir kriz yoktur.
Bunu niye yazıyorum?
Önümüzdeki dönemde İsrail'i daha da çok görecek, daha çok konuşacağız da, ondan.
Ama nasıl konuşacağız, orası önemli.
İsrail sahnede fazla görünmekten kaçınıp Arapların, Kürtlerin, İran'ın, Kıbrıs'ın konuşulmasını istiyor.
Sürekli Araplardaki değişikliğe şaşırılsın, Suriye cehennemi bir süre daha sürsün ve kafaları meşgul etsin, Türkiye dört bir yandan tehdit altında yaşamayı sürdürsün ve sürekli bunu tartışsın istiyor.
Bizim devlet olarak bir stratejimiz, millet olarak bir duruşumuz olacaksa...
Bu gözbağına aldanmamalıyız.
Önümüze sürülen Arap, Kürt, Kıbrıs "perde"lerini yana itip gerçekle yüzleşmeliyiz.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA