Medyanın "büyücü" bir yanı var.
Aklını alıyor...
Dikkat odağını kaydırıyor...
Sana seni unutturuyor.
Sonra her şeyi bırakıp mesela Boston Dynamics'in meşhur robotu Atlas'ın ters takla atışına kafayı takıyorsun...
Videosunu internetten bulup çoluk çocuk defalarca izleyip soruyorsun:
Yahu bu robot daha birkaç ay önce itilip kakılıyordu ne zaman bu becerileri kazandı?
Sonra gelsin kahve geyikleri ve sosyal medya gevezelikleri...
Oğlum bak, sen daha düz takla atamıyorsun, robottan utan, heh heh...
Senin düğüne çağıralım da halay da çeksin...
Ha ha ha, hi hi hi...
***
Gelecek, böyle geliyor işte...
Sen gündelik dertlerin ve güncel politik kavgaların ortasında ayakta kalmaya çalışırken zeminde neler olup bittiğini idrak edemiyorsun.
Sonra bir bakıyorsun ki, egemenler taklayı sana attırmış!
Bugün becerileriyle bizi oyalayan
Atlas üzerinden yürüyen süreç de bu.
Bu robotlar çok gelişmiş "
yapay zekâ" ile güçlendirildiğinde bize dünyada
"
yer" kalmadığını; bir kısım
seçkinin yeryüzündeki "
yüksek hayatı"na alınmayıp çöpe atıldığımızı
fark ettiğimizde...
Umarım ki... Çok geç kalmış olmayız...
İnsan olarak düşürüldüğümüz yerden kalkıp durumu toparlayacak gücümüz olur.
***
Her yerde "
yapay zekâ" meselesi konuşuyor ama bunun
yepyeni bir çağa geçiş olduğunu anlayabildiğimizi sanmıyorum.
Hatta robot Sophia'nın
Suudi Arabistan'dan "
vatandaşlık hakkı" almasındaki stratejik imaya yeterince dikkat edildiğinden bile emin değilim.
Ama işin o tarafını bırakıp
gündelik hayat / iktisatla ilgili tarafına kısaca değineyim.
Uzmanlar yapay zekâlı robotların seri olarak işgücü alanına dahil olacağı tarihin 2025 civarı olacağını söylüyor.
Anlayacağınız, çocuklarınız için çok yakın bir zaman.
İktisatçılar/ insan kaynakları analistleri arasında yapılan geniş kapsamlı soruşturmalarda robot teknolojisinin yaygın kullanımının istihdamı kötü etkileyeceğini söyleyenler ile "yeni istihdam alanları açılır, dert değil" diyenlerin oranları eşit.
Ama ben olumlu bakanların şu tezine hastayım: "Robotların yapamayacağı şeyler var:
Hayal kurmak, problem çözmek, derinlemesine düşünmek gibi.. Yeni iş alanları oralarda oluşacak!"
Bunu söyleyen herifleri yakalarından tutup
ulan hayal mi bıraktınız diye sormak istiyorum.
Ekmek peşinde koşan milyarların derinlemesine düşünecek hali mi var?