Sen de fark ettin mi? Az dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var (...) Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. (HAKAN GÜNDAY/ Kinyas ve Kayra)
***
Dönüş, Yunanca'da
nostos demek.
Algos, keder anlamına geliyor.
Yani
nostalji doyurulamamış dönüş
arzusundan kaynaklanan
bir keder (...)
Çekçe'de en dokunaklı
aşk cümlesi:
styska se mi tobe: sana hasretim,
yokluğunun acısına
dayanamıyorum.
(
MILAN KUNDERA/ Bilmemek)
***
Babam bir keresinde buz gibi suyla yıkanmış ve
medeniyetin mevcut olmayışının, yani kendi yaşadığı örnekte sıcak suyun bulunmayışının insanı kesinkes güçlendirdiğini fark etmiş, bu adeti sonra devam ettirmişti. Öte yandan annemin sabah makyajı
yüzyılımızın kimi sanat yapıtları için gereken süreden çok daha uzun sürüyordu. (
ANDREJ NIKOLAIDIS/Kıyamet)
***
Yeryüzünde gizemli olmayan hiçbir şey yok, ama
gizem bazı şeylerde öbürlerinde olduğundan daha belirgin: Denizde, yaşlıların gözlerinde, sarıda ve müzikte.
(
J.L.BORGES/Atlas)
***
Bu savaştan uzak durmak için elimden gelen çabayı gösterdim ama düşman yakamı bir türlü bırakmadı. Şimdi artık düşmanın da başka türlü davranamayacağını biliyorum: Çünkü
düşmanlarımızla aramızda öyle bir bağ var ki, onların da bizden uzaklaşmaları mümkün değil. (
SANDOR MARAI/Eszter'in Mirası)
***
Her insanın ömrü boyunca ezberinde tutacağı bir yağmuru olmalı. (
TARIK TUFAN/Bir Adam Girdi Şehre Koşarak)
***
Yalan söyleyip
dilleri ve yüzleri seğiren bu adamlar ve kadınlar arasında bir aşağı bir yukarı yuvarlanmaya
tutsağım ben; dalgalı bir denizde
sürüklenen bir mantar gibi... (
VIRGINIA WOOLF/Dalgalar)
***
Bütün mutsuz insanlar gibi çekilmez biri olmuştu. Sanki dünya ona bir şeyler borçluydu ve o da bunu dünyaya hissettirmek zorundaydı. (
BERNHARD SCHLİNK/Gordiyon Fiyongu)
***
Çelebi'nin dudaklarından düşmeyen şu büyük sözü, çaresiz bir kabulle kendi kendime tekrarlıyorum: "
Emeline karşı ecelin gülüyor; tedbirine karşı takdirin gülüyor." (SAMİHA AYVERDİ/Yaşayan Ölü)