Malum, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu "Elimden geleni yapıyorum ama bir yere kadar. Bizim tarlayı çok önceden sürmüşler" demişti...
Daha sonra bu deyimi çok kullanır olduk.
Peki tam ne anlama geldiğini anlayabilmiş miydik, orası şüpheli.
Şimdi durup geriye doğru bir bakalım...
Art arda FETÖ'nün ve müttefiklerinin darbe teşebbüslerini gördük...
15 Temmuz dehşetini ve milletin yazdığı destanı yaşadık...
Üzerinden bir yıl geçti.
Ama Türkiye hâlâ ana muhalefet liderinin "kontrollü darbe" iddiasıyla meşgul.
Hâlâ sosyal medyada kripto algı operasyonları sürüyor.
Tam şehitlerden, gazilerden söz edilirken birtakım yavşaklar çıkıp kemerle dövülen darbeci alçakların hesabını sormaya kalkıyor.
FETÖ işlerine onlara yıllarca burun kıvıran Marksist derneklerle liberal görünümlü STK'lar kol kola girip destek veriyor.
Pek muhafazakâr, pek Ak Partili görünümlü yazar çizerler var; sabah akşam OHAL'den şikâyet ediyor, bir FETÖ projesi olduğu apaçık Kılıçdaroğlu yürüyüşünü övüyor.
Soruyorum...
Tarlaların sürülmüş olması ne demekmiş, şimdi anladık mı?
Anlamalıyız.
Artık kafamıza dank etmeli ki, geleceğimizi kurtaralım.