AVLU. Duvarlar da sevilir, hem de nasıl sevilir! Bir zamanlar şöyle yazmışım:
"Avluları seviyorum. Dışarıya kapalı, gökyüzüne açıklar. Utangaç bir âşığın kalbi gibi..."
DOBRALIK. "Dobra" kelimesi Balkan dillerinde "iyi, tamam" anlamlarında kullanılan "dobro"dan geliyormuş. Orası önemsiz. Benim için içtenlik kisvesi altında etrafı kırıp geçiren pervasızlıktan geliyor. Oysa içtenlik aynı zamanda "içli" bir şeydir.
ELÇİYE ZEVAL OLMAZ. Bu deyim incelikli bir anlama sahiptir. Ne kadar kötü olursa olsun getirdiği haber/mesajdan elçi sorumlu tutulamaz. Tamam!
Ama dedikoducu tilkilerin kendilerini elçi yerine koymasını ne yapalım?
FOTOĞRAF. Eskiden iyi çekilmiş bir fotoğrafın değeri vardı. Şimdi "iyi yerde" çekilmiş fotoğraflara değer veriliyor.
Ne çıktığı önemliydi eskiden, şimdi "nasıl çıkıldığı" önemli. Zamanı dondurmuyor artık fotoğraflar, hayata makyaj yapıyor. Ölü değiller, tersine artık sadece fotoğraflarımız "yaşıyor"; paylaşım sitelerinde günlerini gün ediyorlar.
Düşünebiliyor musunuz? Fotoğraf üzerine on beş yıl öncesine kadar yazılıp çizilmiş onca felsefi, edebi metin şimdiden çöplük oldu.
GÜZEL DÜNYA. "Affedin çocuklar, size güzel bir dünya bırakamadık!" türünden yakınmalara prim verenlere; bu minvalde şarkılar söyleyip sosyal medya sloganları atanlara soruyorum: Önce "güzellik"ten ne anladığınızı sorgulamaya var mısınız? Dünyanın böyle çirkinleşmesi siz "güzel" yaşayın diye...
Bu ucuz şarkılar, bu hava olsun diye "beyazlatılmış" sloganlar da dünyanın çirkinleştirilmesine dahil... Bunu hiç düşündünüz mü?
ILIK. Değerini sıcaklar bütün ağırlığıyla bastırınca anlarız. "Ilık" kelimesinin bazı yerel ağızlarda "muhabbet" veya "cana yakınlık" anlamı taşıması boşuna değil.
MAHALLENİN DELİSİ. Hep gülen ama kimseyle alay etmeyen bu adamı sevgiyle kucaklıyorum. Öyle güzel insan ki, kendisiyle alay edip duranlardan bu davranışı kopya etmemek konusunda inat edecek kadar şuur sahibi!
TERAPİ. Derde deva değil, düzene uyum. Çark dönüyor, sen de yeniden çarka katılıyorsun. Geçmiş olsun!
ZİHİN. Bir medya müstemlekesi.