Şimdi böylesine solcu deniyor...
Oturup Muhammed Ali üzerine yazı yazacaksın mesela, aklın sıra bir tarihçe çıkartacaksın, bir kısa biyografi...
Yazıya Cassius Clay'in 1964'teki Sonny Liston maçını anlatarak başlayacaksın.
Ve şöyle bir cümleyle en kritik noktayı geçiştireceksin:
"Bir hafta sonrasında adını değiştiren boksör Muhammed Ali adını almıştı." Türkçe bozuk, cümle bozuk falan ne önemi var.
Niçin adını değiştirmiş peki? Onu da geçiniz.
Önemli olan yazının BirGün'de çıkacak olması.
Belki orada okurlar sevdiklerinin Müslüman olmalarını değil, ad değiştirmelerini tercih ediyor, bu kadarına tahammül edebiliyor.
BirGün'de çıkan "En Büyük" başlıklı Ali Murat Hamarat imzalı yazıyı internette okudum.
Üşenmedim saymaya kalktım, 70 satırı geçiyordu yazı.
Ancak hakkını yemeyelim...
Cassius Clay birdenbire adını değiştirmiş gibi anlatan yazar bir başka boksörün "Müslüman olduğunu" açık açık yazmıştı.
Cümle şöyle...
"Tecavüzden hapse giren Tyson, parmaklıkların ardında Müslüman olmuştu." Bu da Gezi zekâsına(!) dahil "numara"lardan biri mi, bilemiyorum.
Daha uzatmaya gerek yok!
Başta demiştim...
Zaman değişti. Benim gençliğimde solcunun "âlemi kör, herkesi sersem" sanması çok ayıp kaçar, bu tavırlardan uzak durulurdu.
Şimdiyse pek revaçta!
Halka ve gerçeğe dair aldatmacaların kapalı devre yayını...
Öyle aralarında didişip, halleşip idare ediyorlar herhalde.
Kendileri bilirler. Halk da onları böyle biliyor nasılsa!
***
NOT DEFTERİ
Marx'ı harcadık.
O da buna çanak tuttu.
Yazdıklarının yüzde 99'u kapitalizmin tahlili olduğu halde bir sosyalizm filozofu olup çıktı. Halbuki sosyalizme dair son derecede afaki bir iki spekülasyondan başka şey söyleyemiyor.
Kimse söyleyemez.
Marx'ı kapitalizmi anlamak için okumalıyız.
MUSTAFA ÖZEL
(Arka Kapak dergisindeki söyleşiden)