İyiliği düşünmeden "iyi bir hayat" düşlemek! Bir düş değil, düşüş bu!
***
Modern ilişkilerin trajik sonu... "İyi ki varsın" duygusunu birbirlerine tattırarak başlıyor, "ben olmasam, sen yoktun"la tamamlıyorlar.
***
Modern ilişkilerin talihsiz gerçekliği... Hep sevdiğinden başkasını beğeniyorlar.
***
Acı çekmekten öyle korkuyorlar ki, herkesle iyi geçiniyor fakat kimseyi sahiden sevemiyorlar.
***
Bazen sırf kendimize katlanamadığımız için bir
başkasında kaybolmak istiyoruz; bazen kendimizden kaçıp bir başkasına sığınıyoruz.
Sevgi diyoruz bunlara. Doğru olabilir mi?
***
Ne kadar az
sevinç var ve yerini belki tutar diye, ne kadar çok
şımarıklık! Ne kadar az
neşe var ve yerini belki tutar diye, ne kadar çok
eğlence!
***
Kaybedince sızlanarak "hayat boşmuş" diyenlere gülüp geçiyorum.
Kazandığında bütün samimiyetinle "hayat boşmuş" diyebiliyor musun, asıl olan o!
***
Güncelle doğrudan ilintili bir hatırlatma... Hani "
settar" (örten) olacaktık? "
Birbirinizin kusurlarını, ayıplarını araştırmayın." (Hucurat, 12)
***
Bizi "
yeni keşif"lere çağıran tanıtım yazıları artık midemi bulandırıyor. Keşif dedikleri çoğu zaman şehrin gözde semtlerinden birinde açılmış bir kafe veya lokanta.
İçi boşalan ve sınırları gitgide daralan bir dünyayı başka hangi şey bu kadar iyi anlatabilir!
***
Bir de "
yeni tatlar" var tabii... Popüler medyasına bakacak olursak herkes "yeni tatlar" peşinde koşuyor. Nasıl açgözlü, hatta saldırgan bir tat arayışı! Ama bir yandan da gülünç! Çünkü hepsi birbirinin kopyası. Sanki hepsi seri üretimden çıkmış!
(NOT: Fark etmişsinizdir, yukarıdaki kimi notlar eskilerin yeniden gözden geçirilmiş hali. Malum, arada böyle "tavan arası temizliği" iyi oluyor!)