Pazar notları:
Modern aldanışlar... Bizi mutlu sandılar, bundan mutlu olduk!
***
Modern aldanışlar...
Fotoğrafta iyi çıktık, demek ki iyiyiz.
***
Modern aldanışlar...
Önüme geleni küçümsedim, değerimi bildiler!
***
Modern aldanışlar...
Artık "yeni şeyler" söylemek lazım. O halde bir sosyal medyaya bakayım!
***
Modern aldanışlar...
Özgürlüğümü kullandım, bana sunulan şıklardan birini seçtim!
***
Ben, ben, ben deyip duruyorsun da, içinde
kimsecikler yok! Çıkardığın onca gürültü bu ıssızlığı bastırabilir mi?
***
Günümüzün çocuklarına bakarken bazen içimden "iyi ki fiziksel olarak güçsüzler" diye geçiriyorum. Neden mi? Çünkü öfkeleri çok büyük ve yıkıcı!
***
Bu "
Y Kuşağı" bir alem! Twitter profiline "her türden ayrımcılığa ve grupçuluğa karşıyım" yazmış ama herkese aynı mesajı yağdırıyor: "
Sen kimsin? Kendini ne sanıyorsun da konuşuyorsun?"
***
Orta sınıfta haset bir tür spor olmuş! Hem enerji veriyor, hem de ter atmalarına neden oluyor. Spor bittikten sonra herkes "
kader"ine geri dönüyor.
***
Durmadan biriken eşyalar, durmadan tüketilen haz kaynakları... Fakat bir türlü memnun olamıyorlar. Şaşılacak bir şey yok aslında; "
haset dolu bir insanı memnun etmek imkansızdır." Neden? Çünkü o başkalarının memnun olmasını istemez! Bundan nefret eder...
İmkansız arzu... Öldürücü inat... Ama ne kadar yaygın!
***
Şarkılar hala hasretten; zamanın durduğundan, aşktan, dostluktan ve ayrılıkların sevdaya dahil olduğundan söz ediyor.
Kim yalan söylüyor? Şarkılar mı, dinleyenler mi?
***
İnsan bir kitabı, bir metni, bir şiiri nasıl okur? Hiç basit iş değildir. Upuzun bir hikaye, basbayağı bir serüvendir.
Christian Bobin "
Eksik Parça"da ne güzel anlatır: "Kimse bu konuda sizin yerinize karar veremez. Bir aşkta ya da güzel havalarda olduğu gibi okumada da aynı şey geçerlidir:
Kimseniz onunla okursunuz. Neyseniz onu okursunuz. Okumak anaokulunda kendini öğrenmektir."