Sene 1938. Memlekete döndüğümün ilk haftasıydı. Bir sivil memur geldi; "Sizinle polis müdürü görüşmek istiyor" dedi, saati bildiren bir kâğıt imzalattı gitti(...) Nihayet muavinin odasına alındık. Biraz hoş beşten sonra şöyle bir sualle karşılaştım: "Siz, 'Zavallı İstanbul' diye bir yazı yazacakmışsınız, öyle mi?" Niyetim yoktu, düşünmemiştim bile... Herhalde bir jurnal. Haydi yazacakmışım, yazmışım da hangi gazete koyar? R. H. KARAY (Hep İstanbul)