"Artık kendim olmak istiyorum" diyor.
Hemen atılıp "şimdiye kadar neydin peki?" diye oyunbozanlık yapmaya kalkışmıyorum elbette.
"Kendini tanıdın mı da, olacaksın?" diye de sormayacağım, şunun şurasında dertleşiyoruz.
Anlatıyor...
Çocuklar büyüyüp bir yol seçmişler. Maddi durumu eskisine göre hale yola girmiş.
Bir "yaşam koçu"ndan destek almış. Artık "kendisi" olacakmış!
İyi, hoş.
Fakat sadece bir plandan söz ediyor.
Yeni dönemi için yeni bir hayat tarzı, hatta bir kişilik taklidi seçmiş belli ki.
Bir "öz" ve hakikat arayışı falan yok.
Bir tür "ruhsal emeklilik" hayali sanki!
***
Her yana ahtapot gibi kollarını uzatan modern "
Kişisel Gelişim" kültürü üzerine geçmişte çok yazdım.
Görüyorum ki, "
gelişe gelişe" bitmiyor. Üstelik eskiden "
beyaz çevreler"de makbul olan bu "on adımda kendini bulmak, yirmi adımda mutlu olmak" çabası şimdi toplumun her kesimini ve tabii muhafazakârları da sardı.
Bu nokta ayrı bir sosyolojik araştırma konusu.
Fakat
bir parça ferahlık yaşamak için tonla aforizma tüketiliyor... Basit bir iş başarısı için
insanlığın büyük geleneğinin hikmet sözleri çarçur ediliyor ya...
Ona yanıyorum!
X X X
Değerli psikiyatrist ve yazar
Kemal Sayar bir zamanlar şöyle yakınmıştı:
"
Milletçe kas geliştirir gibi kişilik geliştirmeye başladık. Meddahlık yeteneği ileri psikologların huşu içinde dinlendiği seminerler, Kuzey Amerika'nın kolaycı formülleriyle şişirilmiş kişisel gelişim kitapları derken, gelişim ateşiyle yanıp tutuşuyoruz."
Durum bugün de aynı.
Peki sonuç?
Bana sorarsanız...
Zayıflayanları gördüm...
Çoğu sonra yine verdiği kiloları alıyor ya da maalesef zamanla ruhu da bedeni gibi cılızlaşıyor.
Maddi durumu iyi olup da, bunun farkında olmayanın duruma uyandığını ve tadını çıkarmaya başladığını gördüm...
Bu
kişisel gelişim olabilir ama bir
kişilik gelişmesi değildir.
***
Dünyaya tamahkâr gözlerle bakarken gerçekten yenilenebilir mi insan?
İstiyorlar ki, hırslar yerinde kalsın, hedefler değişmesin, hayat tarzı değişmesin ama herkes "
kendisi" olsun!
Diyeceğim şu...
Aman sakın! Böyle olacaksanız, olmayın! Hem "
kendini tanı", "
kendin ol" gibi derin öğütleri "
kendine özen göstermek" anlamında kullanmak ayıptır, günahtır.
Geleneğin "
marifet-i nefs" hakkında söyledikleri daima bir "
öz"ün varlığına dayanır.
Özünü bilip bulmak istemeyenin
"olacağı" bir şey yoktur!