Oturduğumuz yerde ufkumuzu genişletecek sorgulama, öğrenme ve düşünme fırsatları ayağımıza geliyor.
Kıymetini biliyor muyuz? Hayır!
Çünkü tartışma hastalığına tutulduk.
Çünkü her konu bir anda siyasi maç havasına dönüyor.
Amerika'yı Kolomb mu, Müslümanlar mı keşfetti konusu da böyle heba oldu gitti.
Geçen gece baktım, NTV'de bir konuşmacı "Bir Batılı lider Boğaz'da bir tepe için oraya kilise yakışır dese, bozulmaz mıydık?" diye soruyor.
Nereden nereye?
Yahu Cumhurbaşkanı o konuşmayı bir diplomatik resepsiyonda değil, Latin Amerika Ülkeleri Müslüman Liderler Zirvesi'nde yaptı.
Orada söylenmeyecek de nerede söylenecek!
***
Gelelim esas meseleye...
Amerika'yı kimse keşfetmedi.
Ne Müslümanlar, ne de Kolomb!
Amerika insansız ve kayıp bir kıta değildi ki, tarihin belli bir anında "
bulunmuş" olsun.
Şu malum "
Keşifler çağı" deyimi de
sömürgeci Batı'nın kendini merkeze alarak tarihi tasnif etme çabasının bir parçasıdır.
"
Amerika'nın keşfi" dedikleri
katliamdır, yağmadır, istiladır.
ABD'de bile bir milli bayram olan "
Kolomb Günü" tam da bu nedenle bazı eyaletlerde kutlanmıyor.
Müslümanlara gelince...
Onlar Amerika'ya
gittiler. Bu çok önemli ve kıymet ifade eden bir farktır.
Tartışmaya kapılınca düşünme fırsatını kaçırdığımız şey bu işte!
***
Peki Müslümanların Kolomb'dan çok önce Amerika'ya
gitmiş olmasını
bugün ve bundan sonra nasıl gündeme getirmeliyiz?
Geçen gün Twitter'da yazar ve şair
Berat Demirci'nin bir sözüyle karşılaştım ve içimden "
budur!" dedim.
Demirci'nin mesajı şöyleydi:
"
Diyebilirsiniz ki; biz Müslümanlar sizden önce Amerika'ya gittik ama sizin yaptığınızı yapmadık..."