Malum, üç yıldır futbol yorumu yapmıyorum. Kapıyı çekip dışarı çıktım.
Kolay değildi elbette. Şükür ki, birlikte çalıştığım medya yöneticileri ve meslektaşlarım anlayışla karşıladılar.
Epeydir "futbolsuz temiz hava sahası"nda nefes alıp vermenin tadını çıkarıyorum.
Ama izin verin, anlı şanlı yorumcularımızın Türkiye-Brezilya karşılaşmasından sonra söylediklerine şuracıkta kısaca değineyim...
Neymiş? Brezilya bize futbol dersi vermiş!
Yahu bir ders varsa eğer, Brezilya'ya gerek yok. Biz onu zaten İzlanda'dan alıyoruz. Tarihimiz boyunca 7 kez karşılaştığımız İzlanda bizi 4 kez yenmiş, iki kez berabere kalmışız.
Düşünebiliyor musunuz?
Her İzlanda maçından önce yetkili ağızlar "Türk Milli takımı İzlanda'dan üç gömlek üstün" demişti.
Bir de artık iç bayıltan "sambacıların şovu" klişesi var.
O samba, o şov Dünya Kupası'nda neredeydi acaba? Hem artık sambacı mı kalmış!
Hatta yeri geldi soruyorum: Artık oyunu defans, orta saha, forvet diye ayırarak oynayan ve başarıya ulaşan bir takım kaldı mı dünyada?
Haydi biraz bunu düşünelim!