Karanlık bir kaset komplosunun arkasından apar topar Kemal Kılıçdaroğlu'nu siyaset sahnesine itenler sandıktan CHP'nin iktidar çıkamayacağını elbette biliyorlardı.
Hep pek kültürlü, pek akıllı olduğuna inanan CHP seçmenine "Gandi Kemal" diye cilalayıp pazarladıkları Kılıçdaroğlu'nun kültürel müktesebatının zayıflığından da haberdardılar.
Üstelik liderlik gücü ve hitabeti tartışmalıydı.
Sözünde direnmiyor, durmadan fikir değiştiriyordu.
Seçimde yoktu, muhalefette yoktu, Anadolu'da yoktu.
Yıllar böyle geçti.
Hatırlarsınız, Alevi ve Kürt bir genel başkan olmasının demokrasi için özel bir değer taşıyacağını düşünenler de vardı. İyi niyetliydiler ama yanıldıklarını anlamaları uzun sürmedi. İnkâr yolunu seçti CHP Genel Başkanı ve resmi ideolojinin kollarına sığındı.
***
Oligarşinin kurt siyaset kurucuları yıllar boyu
Kılıçdaroğlu için hazırlık yapmıştı...
İyi de, neden?
Onu öne itenlerin hesabı neydi?
Cevap artık belli sanırım...
Birdenbire ulusalcılarla liberalleri; Cemaat ile Gezicileri; İstanbul burjuvalarıyla sosyal demokratları el ele verdiren
operasyonun vitrinine bakınca...
Dikkatinizden kaçmıyordur...
En canlı, en heyecanlı adam Kılıçdaroğlu!
Ergenekon dava dosyalarından şikâyet ettiği günleri unuttu,
Silivri'ye sırtını döndü, dönecek!
Ama "
paralel yapı"nın bıraktığı; hatta pes ettiği yerde ortalığı velveleye vermeyi beceriyor.
Hani neredeyse
"paralel direksiyonu" Kılıçdaroğlu'na bırakacaklar!
***
Yeri gelmişken belirteyim...
Bu satırları CHP belediye başkan adayları açıklanmadan önce yazıyorum.
Son anda bir değişiklik olmazsa, siz yazdıklarımı okurken CHP'nin adayları açıklanmış olacak ve Kılıçdaroğlu'nun "
işlevi"ni daha iyi anlayacaksınız!
Eminim, samimi CHP'liler de önümüzdeki günlerde seçim çalışmaları için
CHP örgütlerine değil, TDH binalarına gitmek zorunda kalınca bana hak verecekler.
Bu toz dumanın ortasında
koskoca CHP usul usul ayrışmaya ve dağılma noktasına doğru sürükleniyor.