Malum, bir kısım CHP'li yıllardır yakınır durur:
Neymiş, halk sandık başına gittiğinde "aklını kullanmıyor"muş!
Bunu işittiğim her seferinde içimden kahkahalarla gülerim.
Düşünsenize...
Seçmenler rasyonel bir hesap kitap sürecinden sonra oy atsa...
Beceriye baksa mesela, tecrübesini kaale alsa...
Acaba kaç CHP'li belediye başkanı tekrar seçilir?
Cevap olarak "seçilenler bir elin parmaklarını aşmaz" diyenler, haklılar!
***
Bir de adaylar "
akıllı olsun!" kampanyası var.
Mesela bugünlerde CHP'liler İstanbul'da oyları bölme ihtimali taşıyan adaylara bu çağrıyı yapıyorlar.
Hedefleri
Sırrı Süreyya Önder'in aday olmasını engellemek!
Kampanyanın başında pek demokrat geçinen bir akademisyenin olması ayrıca ilginç!
İktidarı "
milli irade fetişizmi"yle suçlamak kolay ama insan bir de dönüp kendine bakmaz mı?
Kazanma garantisi istiyorsun ve bu garantiyi projende, vizyonunda, hepsinden önemlisi de seçmeninde değil fakat
demokratik temsil hakkının daraltılmasında arıyorsun! Vah vah!
Hem merak ediyorum...
Bu arkadaşlar acaba bakkal hesabının "
akıl" sayılmayacağını; "
siyasi akıl" denen şeyin
duyguların, geleneklerin, tarihsel tecrübelerin süzgecinden geçtiğini ve seçmenlerin bunu çok iyi bildiğini ne zaman öğrenecekler?
Zaman geçti, gidiyor!