Siyasetçiler, hele iktidardakiler isterler ki, bugünün iyisini sürekli geçmişin kötüsüyle kıyaslayalım!
Ama gençliğin aklı gelecektedir!
Gençler "yaşamadıkları" geçmişle hesaplaşmak yerine geleceğe dair hayallerle "oynaşma"yı tercih ederler!
O yüzden demokratik iktidarlarla genç nüfus arasındaki ilişki hep diken üstündedir.
Şimdi neden lafı buraya getirdiğimi açıklayayım...
Malum, AK Parti 4. Olağan Kongresi'nde Başbakan'ın yaptığı konuşma medya tarafından didik didik edildi.
Konuşmanın apaçık yanlarını "deşifre" etmek gibi akıl almaz işlere kalkışan arkadaşlar bile oldu!
En çok da 2023 vizyonu, hatta 2071 vurgusu üzerinde duruldu.
Ama "2002 öncesi"ne yapılan atıflar dikkatlerden kaçtı.
Oysa Başbakan Erdoğan 2002'de "ülkeyi zor bir süreçte devraldıkları gerçeği"nin özellikle altını çizmiş ve kamuoyundan o günlerle bugünler arasında bir kıyaslama yapmasını istemişti.

Peki kimler yapabilir bu kıyaslamayı?
Bana sorsanız...
2002 öncesi dün kadar yakın!
Her şeyi unutsam...
Mensubu olduğum medyayı o günlerde etkisi altına alan şımarıklık ve açgözlülüğü unutamam!
Nasıl da derin devlete yaltaklanılıyor ve karanlık kazançlar peşinde koşuluyordu!
Faili meçhulleri, hortumcu bankacıları, her köşe başında biten mafyaları günümüzün gençlerine bütün çıplaklığıyla anlatmak zor.
Öyle ki, devlet vatandaşı çoktan unutmuştu; içinde yuvalanan çeteleri hoş tutmaya çalışıyordu.
Şimdi kalkıp 20'li yaşlarının başındaki gençlere bütün bu tabloyu ders diye çalıştırıp "bir de bugünle kıyasla" diyebilir misiniz?
Deseniz, sözünüze uyarlar mı?
Mesela memleketin bugünü ve geleceği hakkında hararetle fikir yürüten ve iddialı tezler üreten 20 yaşındaki bir genci düşünün...
2002'de 10 yaşındaydı.
Ne kadar dersini çalışıp öğrense bile siyaseten gözünü diktiği zaman dilimi "bugün" ve gelecek zamandır.
Kabul edilmeli ki...
Ülkemiz demokrasisinde yeni bir dönemin eşiğindeyiz.
Ve genç kamuoyu için "geçmişle bugünü kıyaslamak" denen şey ve daha müreffeh, daha demokratik olup olmadığımızın ölçüsü...
Dönüp AK Parti'nin iktidar sürecine bakmaktan öte bir anlam taşımıyor artık.
Partinin yeni yönetim kadroları acaba bu gerçeğin farkında mı?