Beyoğlu'nda yeni binaların arka cepheleri sosyal bir felaketin ilk adımlarını oluşturuyor.
Kimse gocunmasın ama mimari doku ve sosyoloji arasındaki ilişkiden azıcık anlayanlar bile bilir ki, bu kaçınılmaz bir gerçektir!
Bir sokağı anlamsız bir geçit haline getirmenin, dokuyu bozup işlevsizleştirmenin, daha açıkçası sokak hayatını öldürmenin en kestirme yolu orada bulunan binaların cephelerini dümdüz bir duvar haline getirmektir.
Hasnun Galip Sokak'a; Fitaş'ın arkasına ve daha birçok sokağa gidip bakın, ne demek istediğimi şıp diye anlayacaksınız.
Mimarlar nasıl böyle bir şey yapar, yetkililer nasıl buna izin verir?