Fotoğrafçı veya sanat yönetmeni olsaydım... Ve kadına karşı şiddet hakkında fotoğraflardan oluşan bir kampanya isteselerdi benden...
Olmaz, derdim!
Hele ünlülerle yapılacak yapay stüdyo çekimleri düşünüyorsanız, unutun bunu!
Ayşe Paşalı'nın karakolda çekilmiş yürek parçalayıcı fotoğrafı toplumsal belleğimize kazındı bir kere...
Talihsiz kadının yaklaşan ölümüne bakan umutsuz gözlerini ve dayaktan dağılmış yüzünü unutabilir miyiz!
Kadına karşı şiddet ise mesele...
Gerçek o kadar sert, o kadar sarsıcıdır!
O yüzden de ne şakası olur, ne de şıklığı!
Birkaç ay önce de benzer bir kampanyada yüzlerine dayak yemiş gibi makyaj yapılmış ünlüler kullanılmıştı.
Allah aşkına! Söyleyin şimdi...
Beren Saat veya başka bir ünlünün stüdyoda çekilmiş fotoğraflarındaki mağdur ve mahzun rolü yapan gözleriyle gerçek şiddet kurbanları arasında nasıl bir bağ olabilir?
Fotoğraflarda dudakların üzerini kapatmış bantlar gerçekten aile içi şiddet karşısında kadınların suskun kalmaya zorlanışını anlatabilir mi?
Diyeceksiniz ki...
Dünyanın her yerinde sosyal sorumluluk projelerinde ünlüler kullanılıyor.
Doğru! Bakışlarını sadece ünlülere odaklamış bir dünyada toplumu uyarmak ve seferber etmek için başvurulacak çarelerden biri ünlüleri "kullanmak" olabilir.
Ama o zaman ünlülere "rol" yaptırmayacaksınız!
Bu öyle hassas bir dava ki, her gün tv'de binbir kılık içinde gördüğümüz insanların "mış gibi" yapmasıyla sembolleştirilemez!