Bizim adalet sistemimizin pek çok "adaletsiz" yanı var.
Özellikle suça ceza oranları ve tutukluluk süreleri konusunda sistem dökülüyor!
Fakat kamuoyu hepsini bıraktı, şike suçuna verilen cezayı konuşuyor.
Onu da geçtim...
Hiçbir konuda anlaşamayan dört partinin grupları şikeye cezada çok ciddi indirimler yapan yasa teklifi üzerinde birleştiler. Düşünebiliyor musunuz, MHP ve BDP bile bu konuda anlaştı! (Son dakikada öğrendim ki BDP imzasını geri çekmiş.)
Dün bu yazıyı yazmaya başladığım sırada yasa teklifi ortak imzayla Meclis Adalet Komisyonu'na verilmek üzereydi! Teklif yasalaşırsa, tabii tutukluluk süreleri de düşecek.
Garip bir durum!
Alttan alta bir tür hukuki "kıyakçılık" sanki!
Üstelik yakın zamanda hem Başbakan, hem de Bakan'ın böyle bir değişikliğe açık biçimde itiraz etmesine rağmen kulüpler yolundan dönmedi. Sonunda bu noktaya geldik.
Akıl alır gibi değil!
Daha doğrusu, akıl bu "dolap"ları sindirmek istemiyor!
***
Futbolla ilgilenmeyenler olup biten gariplikler karşısında
"bana ne!" deyip başlarını çevirmemeliler.
Çünkü sadece futbol meselesi değil bu!
Sormalıyız...
Bu meclis bir hukuk yanlışını çözmek için hızla çalışacaksa ve dört parti bu yolda birleşecekse, öncelik şike ve şikecilerde mi olmalı, diye sormalıyız.
Mesela gelin...
Adalet mağduru öğrenciler konusunu ele alalım.
Birçoğu henüz lise öğrencisi yüzlerce öğrenci. Aralarında
tutukluluğu iki yıldan fazla sürenler var. Daha sonra
beraat etseler bile bu süreçte okullarından atılıyor, bir daha dönemiyorlar.
Bir de istenen cezaları düşünün. Mesela
"Parasız eğitim istiyoruz" pankartı açan gençlere, köhne kanunlar yüzünden
15 yıl hapis isteniyor.
12 Eylül'ü kınayan basın açıklaması yapanlar 17 yılla yargılanıyor.
Her akşam tv'lere çıkan birtakım insanlar, şike için istenen cezaların insanlıktan uzak olduğunu söylüyor. Peki aynı şeyin bu gençler için söylendiğine hiç tanık oldunuz mu?
Hayır!
***
Ey milletvekilleri...
Bilin ki...
Şikecilere ceza indirimi konusunda gösterdiğiniz gayretin
fanatik takım taraftarlarından alacağı alkış taş çatlasa bir hafta sürer! Sonra herkes kendi yoluna gider.
Ama
bu teklif yasalaşırsa,
milletle aranızdaki bağ incelir; hepinizin üzerinde kalıcı kuşku bulutları oluşur.
Şimdi hem partilere, hem de kulüplere soruyorum.
Neden aklanma değil de, indirim talep ediyorsunuz? Aklanmaya inanmıyorsanız...
Boğazımıza kadar şikeye batmışız demektir!
Ve bu durumda sizler en iyi yolun ceza indirimi yoluyla
"birileri"ni kurtarmak ve dosyayı kapatmak olduğunu düşünüyorsunuz!
Yazıklar olsun, böyle futbol ve adalet anlayışına!