Ortalık "bitki kürcü"leriyle doldu. Reytingleri de pek yüksek! Neden? Çünkü istiyoruz ki, elimizi verdiğimiz tıp kolumuzu da kapmasın! Onun yerine yediğimiz içtiğimiz ne varsa "ilaç" olsun!
Geçen gün tv'de birini gördüm. Daha geçen yıl brokoli suyu önerdiği hastalık için bu yıl soğan ezmesi öneriyordu.
Bir başkası kendi formülü özel bir meyve kokteylinin her derde deva olduğunu iddia ediyordu.
Gün gibi hatırlıyorum; birkaç ay önce de "meyvelerin ilaç gibi kullanılmasının doğru olmadığını" söylemişti.
E, devir pazarlama teknikleri devri!
İlgiyi hep üzerinde tutmanın en kestirme yolu da sürekli "yeni iddialar ve yeni öneriler"den geçiyor.

***
Oysa ne yiyip içtiğimiz konusuna odaklandığımızın yarısı kadar "nasıl yaşadığımıza" odaklansak...
Bazı yiyecekleri hayatımızdan çıkartma konusunda gösterdiğimiz titizliğin birazını bazı endişelerimizi ve ruh hallerimizi hayatımızdan uzaklaştırma konusunda gösterebilsek...
Çok şey değişecek!
Sağlığımızda bile olumlu yönde çok ciddi değişimler baş gösterecek, hiç kuşkunuz olmasın!
Fakat o zor iş!
Her yemekten önce bir bardak maydanoz suyu içmeye benzemiyor.
Kendimizle, hayat tarzımızla ve dünyayla hesaplaşma cesaretini gerektiriyor.
***
"Aynı yaşta iki adam aynı türde hasar bırakan bir kalp krizi geçirdiklerinde, neden yalnız yaşayan ve daha depresif olanın iyileşme süresi, evli ve depresif olmayana göre uzun sürüyor?
Romatoid artrit rahatsızlığı çeken bir kadın hayatı sükûnet içinde geçiyorsa sıkıntıları alt seviyede oluyor ama çocuklarıyla ilgili problemler ortaya çıktığında rahatsızlığı da birdenbire artıyor. Neden?
Dahası...
Astım hastaları hayatlarındaki sıkıntıları bir bir kâğıda dökmeye başladıklarında (ki deneyler bunu gösteriyor) nasıl oluyor da akciğer fonksiyonları birdenbire düzelmeye başlıyor?"
***
Yukarıdaki sorular çok değerli bir psikanalist olan Darian Leader ile ünlü bir biyolog olan David Corfield'in "Why Do People Get Ill?" ("Neden hastalanıyoruz?") adlı son çalışmalarının önsözünde yer alıyor.
Okuyup şöyle bir düşünmekte yarar var. Hayır! Yanlış anlaşılmasın, psikosomatik hastalıklardan falan söz etmiyorum. O ayrı konu!
Ama diyorum ki...
Madem modern insan kafasını sağlığa taktı.
O zaman hiç eveleyip gevelemeden "Nasıl yaşadığı ve ne hissettiği" gerçeğiyle de yüzleşmek zorunda!
Gerisi aldatmaca!
Alternatif tıp kapılarında helak olanlar arada bir "alternatif hayat" konusunu da düşünmeliler!