Medyada yeni trend: Söyleyecek sözü, açıklayacak fikri olmayan; her kritik konuda lafı yuvarlayan siyasetçiyi "sakin güç" olarak tanımlamak... Bu bir tür saflık mı, yoksa kitleleri saf yerine koymak mı? Tabii ki, ikincisi!
* * *
Gölgesinden bile korkup statükoya teslim olmaya hazır suskun siyasetçi tipini okurlarına "özlediğimiz huzur" diye yutturmaya kalkan köşe yazarları hayalci mi, hesapçı mı? Tabii ki, ikincisi!
* * *
"Huzur" kavramı üzerinden ülke sorunlarını konuşmaya kalkışmak sahtekârca bir "kaçış" tır. Sen barıştan söz etme, uzlaşmayı isteme, çözüme taş koy! Ama durmadan "huzur"dan dem vur! Söylesene bu yaptığının kötü haberler verilirken televizyonun uzaktan kumandasına basıp zap yapmaktan ne farkı var?
* * *
Bir grup genç kadın bir yandan akşam yemeklerini yiyor, bir yandan da Aşk-ı Memnu'nun finalini izliyor. İçlerinden biri "ben bu kadının aşkına inanmıyorum ya!" diyor. Arkadaşları gülerek onaylıyor onu. Öyle ya! Aşkın seyircileri haindir! Onların gözünde gerçek hayatta da, öykülerde de "kaybetmiş aşklar" inandırıcılıklarını da kaybederler!
* * *
Genç çiftlere bakıyorum. Bir bebekleri olsun istiyorlar. Ama bir "çocuk" istediklerinden emin değilim! Sanki tek istedikleri evliliklerine sevimli bir "oyuncak" katılması! Ama ne çabuk büyüyor bebekler, ne çabuk değişip ciddileşiyor "evcilik oyunu!"
* * *
Çocukları okul çağına gelmiş anne babalarda da gizli ya da açık bir tedirginlik hüküm sürüyor: "Bir yerde yanlış yapıyoruz galiba" duygusu! Temel talihsizlik şurada: Çağlar boyu anne babaları "doğru" yu yaptıklarına inandıran gelenekler birer birer solup kuytuya çekiliyor. Popüler kültür ise kafaları karıştırıyor. Çünkü günümüzde anne babalık bile bir tür başarı öyküsü haline getirildi! İyi anne baba olma devri kapandı; şimdi "başarılı" anne baba olma devrindeyiz. İyi çocuklar yetiştiren iyi anne babalardan olmak ne güzeldi! Oysa "başarı" kıt bulunan bir şey! Çocuklar için de, anne babalar için de...
* * *
Günümüz ekonomisi... Her koyun kendi kredi borçlarından asılır!
* * *
Gözde bir tatil kasabasında hafta sonu kalabalığı... Akşamüstleri piyasa başlıyor. Piyasacılar ikiye ayrılıyor: Seyrederek eğlenenler, seyredilerek eğlenenler! Ve bir de hem bu kasabanın güzelliklerinin tadını çıkartmak isteyip hem de piyasadan nereye kaçacağını şaşıranlar var tabii. Küçücük kasaba modern dünyanın aynası gibi...