Devrim bu...
Ve bütün devrimler gibi bir dünya yıkılırken diğeri yükseliyor.
Saracoğlu'nda İstanbul'un lig dükalığı yıkılıyor gümbür gümbür, Bursa'dan Anadolu futbolu yükseliyor.
Gerçek ve güzel olan şu ki...
Geçen sene bu tarihlerde Bursa'da tek bir Allah'ın kulu bile bunları hayal etmez, edemezdi.
Atatürk Stadı'nda şampiyonluk süslemeleri yapılacak ve kulaklar radyoda, gözler bir saatte bir sahada bir maç izlenecek...
Olacak şey mi? Oldu!
***
Beşiktaş ilk on birini bile zor kurarak gitmişti ama böyle maçlarda kimin oynadığının önemi yoktur, nasıl oynandığının önemi vardır.
İlk 20 dakika siyah beyazlıların maça ciddi biçimde ortak olacağı görüntüsünü vermişti.
Fakat o dakikalarda Bursaspor'da kaptan Ömer, Ivankov, Batalla, Ali Tandoğan ve Ozan İpek gerçekten büyük takım oyuncusu gibi oynadılar. Soğukkanlılıklarını koruyarak tempoyu düşürüp kaptıkları toplarla hücuma çıkmaya başladılar.
24. dakikada Saracoğlu'ndan Trabzon'un gol haberi gelince her şey değişti.
Hem tribünler hem de yeşil beyazlı oyuncular şahlandılar.
Ondan sonra gollerin ve galibiyetin gelmesi kaçınılmazdı.
***
Bursaspor'un şampiyonluk sevincini, Atatürk Stadı'nda yaşananları bildiğimiz spor medyası klişeleriyle dile getirmek çok zor...
Müthiş bir şey!
İmkansız görüneni, başarmak gibi bir şey. Ama yeşil beyazlıların lig istatistiklerine baktığınızda görüyorsunuz ki...
Bu istikrarlı, disiplinli ve baştan sona hak edilmiş bir başarı.
Canı yürekten kutluyorum.