Keşke biz köşe yazarları okuru polemiklerimizle yorgun düşürmemiş olsaydık...
O zaman Hıncal Abi'yle tartışmamızı günlerce tatlı tatlı sürdürmek içimden gelebilirdi!
Şu "aşk kaç kişiliktir" meselesi mesela!
Aslında aşkın kaç kişilik olduğu veya göründüğü pek umurumda değil. Umurumda olan şu: Bunları biz köşemizde konuşup tartışacaksak, yüzeyde kulaç atmanın âlemi yok!
Derinden ele almalıyız konuyu!
Ayrıca ille de haklı çıkmak için "o gitti ama ben hâlâ onu seviyorsam, benim aşkım iki kişilik" gibi iç burkan ilüzyonları dile getirmekten uzak durmalıyız.
Yoksa, ne ki! Herkes zaten aşkı meşki kendi bildiği gibi yaşıyor!