Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım önce YouTube yasağı sorununun AB uyum süreci çerçevesinde çözülmesi gerektiğini söylemiş. Sonra da birden zihnindeki baklayı çıkarmış: "Ne işimiz var el âlemin sitesinde! Türkiye kendi video paylaşım sitesini kurmalı!"
Aslına bakarsanız, bu zihniyet Çin Komünist Partisi'nin internete bakışından zerre farklı değil! Yani sınırlardan mayın temizlenecekse el âlem çıkartabilir.
Bankacılık tümüyle el âleme bırakılabilir.
Hatta internet altyapısını sağlayan telekomünikasyon şebekesi de el âleme teslim edilebilir!
Amaaa... Video paylaşım sitesi el âlemin eline bırakılamaz! Zinhar!
Neden? Çünkü bu ülkede makam koltuğuna oturuldu mu, ne düşünce özgürlüğüne gerçekten değer verilir, ne de iletişim özgürlüğüne!
Varsa yoksa ticaret özgürlüğü!
Oysa Başbakan "ben YouTube'a giriyorum, siz de girin" demişti bir ara, yanlış mı hatırlıyorum?
Ve internetin "el âlemin" veya "bizim" falan değil, "herkes"in olduğunu algılayamayan bir zihnin bizi bir yerlere "ulaştıracağı" na inanamıyorum.