Geçen gün Reha Erdem'in filmi " Hayat Var "dan söz ettim ya.. Erdem'in kamerasının sürekli Boğaz'dan geçen veya Boğaz girişinde bekleyen şileplerin çevresinde dolaşıp durduğunu anlatmayı unutmuşum.
Oysa o sahneleri izlerken küçüklüğümü hatırladım.
Mühürdar sahilinde oturup Yenikapı önlerine demirleyen şilepleri, tankerleri büyülenmiş gibi seyrederdim.
Daha ileriki yaşlarımda küçük teknelerle Moda'dan Salacak'a dolaşmaya başladığımda fark ettim ki...
Bu gemileri seyretmek, birçok başka şey gibi sadece uzaktan güzeldi!
Yanlarına tekneyle yanaşıldığında o dev gövdeler karanlık bir anda sanki korkunç bir masal canavarı olup çıkıyordu.
Günbatımında ufuk çizgisindeki gemilerin görüntüsünün güzelliğiyle bordalarının dibinde hissettiğimiz iç sıkışması birbirine ne kadar uzaktı!
Acaba Reha Erdem filmini seyredenlere şöyle bir uyarıda bulunmak mı istemişti: " Hayatta hoş sandığın nice şey var ki, bir de yakından bakarsan, dehşete düşeceksin! "